15 Nisan 2015 Çarşamba

Kampın spora faydaları!

          Kamplar genellikle spor konularında olsa bile şimdilerde farklı  alanlarda yapılıyor. Çocukların veya gençlerin soru kampına alındıkları gibi, gençlik kampları, sosyal kampları, fikir kampları, diyabet kampları ve daha birçok kampı bunlara örnek olarak verebiliriz. Hepsinin amacı farklı olsa da temelinde katılımcıları bulundukları ortamdan uzaklaştırıp, sakin ve huzurlu bir ortamda sevdikleri işi yapmak için o daldaki motivasyonlarını yükseltmeyi sağlamaktır.

          Basketbol veya spor kamplarının amacı da; sevdiği ve gönül vermiş olduğu sporun temel becerilerinin yanında takım ruhu, paylaşım, disiplin, centilmenlik gibi olguları kazandırmaktır. Tüm bunların yanında gidilen yerdeki kamp ortamının tadının çıkarılmasıdır. Dağ, deniz, orman gibi.

          Geçtiğimiz günlerde bizim de kulüp olarak gerçekleştirdiğimiz 5. kampımız da sona erdi. Kulübü kurduğumuz 12/12/2008 yılından bu güne geçen 3 yıl zarfında kulübün ilk kuruluşunda ki felsefemiz olan “Çocuklarımızın Koşulsuz Mutluluğu” artarak devam etmektedir. Çocuklarımızla 3 gece 4 gün ayni ortamda bulunup nefes almaktan dolayı yine çok mutlu oldum. İlk olarak 03/02/2009 yılında İzmir’e gidip çocuklarımızla 5 günlük bir kamp gerçekleştirmiştik. Burada çocuklarımızın birçoğu ilklerle tanışmıştı.

• Ailesinden ayrı kalmak,

• Uçağa binmek,

• Bowling oynamak,

• Hayvanat bahçesine gidip, hayatında televizyon ekranından başka bir yerde göremediği hayvanları yakından görmek,

• Sinemaya gitmek,

• Beko Basketbol Liginde maç izlemek çocuklarımızın çoğunun yaşadığı ilk olaylardı.

          Öte yandan kamplarda bulundukları süre içinde çocuklar aileden ayrı olarak, tek başına, grup içinde özgür bireyler olarak var olmanın verdiği öz güveni kazanıp, takım ruhunu, birlik ve bir gruba ait olma duygularını öğreniyorlar. Bu duygular onların gelecekteki hayatlarında bulunacakları aile ve iş ortamlarında uyumlu hareket etmenin,  insanları anlayarak toplum içinde başarılı ve mutlu yaşamanın kapısını açacak.

          Bir fidan gibi yetiştirip, onlar sayesinde geleceğimizi şekillendirmek istediğimiz yavrularımızın çocuk ruhları  üzerinde kampların nasıl bir etki bıraktığını merak edip, fikirlerini anket olarak topladığımızda bakınız  duygularını nasıl dile getirip yazmışlardı;

Çağla Cemaliye Sergil (1992): Küçüğünden büyüğüne hiç birimiz ailesini özleyip ağlamadı.
Bunun sebebini düşündüğümde cevabı çok basit aslında siz hocam ve bizimle olan herkes.
Ben ve kardeşlerime anne ve baba eksikliğini hissettirmeyip burda da bir aileniz var dedirttiğiniz için kalpten teşekkür ederim.

Celal Aktuğlu (1999): İyi ki bu kampa katılmışım. Buraya geldiğim için çok mutlu oldum.
Her gün bir etkinlik yapıp maçlar oynadık. Burada da benim bir ailem var. Öğretmen ve antrenörlerim benim anne ve babam, arkadaşlarımda benim kardeşlerimdir.

Günümüze baktığımızda yine çocuklarımızdan istediğimiz kamp özetlerinden bazılarını paylaşmak istiyorum.

Yağmur Şenyiğit (1999): Yorucu geçen bir ders döneminden sonra Soyer Basketbol
Okulunun düzenlediği basketbol kampında bulunmak, gerçekten çok zevkliydi. Kamp, ilk gününden itibaren çok güzel geçti. Kampın ilk günü Kıbrıs Tarihi ile ilgili müzelere ve kalelere gittik. Aslında hiçbirimiz orada yazanları dikkatli bir şekilde okumadık.
Hocalarımızın verdiği bilgilerin sonucunda ise benim çıkardığım sonuç “Geçmişini bilmeyen bir nesil yetişiyor”. Böyle bir organizasyon düzenledikleri için Soyer Basketbol Okuluna teşekkür ederim.

Barçın Müezzinoğlu (2004): Ben geçen seneki kamptan bu sene daha çok eğlendim. Yazda da kamp olsun arkadaşlarımla ve hocalarımla vakit geçirmek, basketbol hakkında bilgimin artması, hem büyüdüğüm için arkadaşlarımla daha güzel, eğlenceli vakitler geçirdim.
KAMP’I SEVİYORUM HEP OLSUN.

          Evet bizler çocuklarımızın “Koşulsuz Mutluluğu”, sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyümeleri için elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Çocuklar bizim geleceğimizdir.

Doğan Cüceloğlu’nun dediği gibi!

“Çocuklar Gülsün diye!” yaşayalım. Çünkü insanın anavatanı çocukluğudur. Çocuklar gülerek, oynayarak büyürse, sonunda büyükler güler. Büyükler mutlu olup gülümseyince tüm ülke, tüm insanlık güler. Çocukların gülmesine hizmet veren herkese selam olsun!

“İNSANIN ANAVATANI ÇOCUKLUĞUDUR”

Saygı ve basketbolla kalın.


Tahir Soyer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder