Kamplar genellikle spor konularında olsa bile
şimdilerde farklı alanlarda yapılıyor. Çocukların veya gençlerin soru
kampına alındıkları gibi, gençlik kampları, sosyal kampları, fikir kampları, diyabet
kampları ve daha birçok kampı bunlara örnek olarak verebiliriz. Hepsinin amacı
farklı olsa da temelinde katılımcıları bulundukları ortamdan uzaklaştırıp,
sakin ve huzurlu bir ortamda sevdikleri işi yapmak için o daldaki
motivasyonlarını yükseltmeyi sağlamaktır.
Basketbol
veya spor kamplarının amacı da; sevdiği ve gönül vermiş olduğu sporun temel becerilerinin
yanında takım ruhu, paylaşım, disiplin, centilmenlik gibi olguları
kazandırmaktır. Tüm bunların yanında gidilen yerdeki kamp ortamının tadının
çıkarılmasıdır. Dağ, deniz, orman gibi.
Geçtiğimiz
günlerde bizim de kulüp olarak gerçekleştirdiğimiz 5. kampımız da sona erdi. Kulübü
kurduğumuz 12/12/2008 yılından bu güne geçen 3 yıl zarfında kulübün ilk
kuruluşunda ki felsefemiz olan “Çocuklarımızın Koşulsuz Mutluluğu” artarak
devam etmektedir. Çocuklarımızla 3 gece 4 gün ayni ortamda bulunup nefes
almaktan dolayı yine çok mutlu oldum. İlk olarak 03/02/2009 yılında İzmir’e
gidip çocuklarımızla 5 günlük bir kamp gerçekleştirmiştik. Burada çocuklarımızın
birçoğu ilklerle tanışmıştı.
• Ailesinden ayrı kalmak,
• Uçağa binmek,
• Bowling oynamak,
• Hayvanat bahçesine gidip, hayatında televizyon
ekranından başka bir yerde göremediği hayvanları yakından görmek,
• Sinemaya gitmek,
• Beko Basketbol Liginde maç izlemek çocuklarımızın
çoğunun yaşadığı ilk olaylardı.
Öte
yandan kamplarda bulundukları süre içinde çocuklar aileden ayrı olarak, tek
başına, grup içinde özgür bireyler olarak var olmanın verdiği öz güveni
kazanıp, takım ruhunu, birlik ve bir gruba ait olma duygularını öğreniyorlar.
Bu duygular onların gelecekteki hayatlarında bulunacakları aile ve iş
ortamlarında uyumlu hareket etmenin, insanları anlayarak toplum içinde
başarılı ve mutlu yaşamanın kapısını açacak.
Bir
fidan gibi yetiştirip, onlar sayesinde geleceğimizi şekillendirmek istediğimiz
yavrularımızın çocuk ruhları üzerinde kampların nasıl bir etki
bıraktığını merak edip, fikirlerini anket olarak topladığımızda bakınız
duygularını nasıl dile getirip yazmışlardı;
Çağla Cemaliye Sergil (1992): Küçüğünden
büyüğüne hiç birimiz ailesini özleyip ağlamadı.
Bunun sebebini düşündüğümde cevabı çok basit aslında
siz hocam ve bizimle olan herkes.
Ben ve kardeşlerime anne ve baba eksikliğini
hissettirmeyip burda da bir aileniz var dedirttiğiniz için kalpten teşekkür
ederim.
Celal Aktuğlu (1999): İyi ki bu kampa katılmışım.
Buraya geldiğim için çok mutlu oldum.
Her gün bir etkinlik yapıp maçlar oynadık. Burada da
benim bir ailem var. Öğretmen ve antrenörlerim benim anne ve babam, arkadaşlarımda
benim kardeşlerimdir.
Günümüze baktığımızda yine çocuklarımızdan istediğimiz
kamp özetlerinden bazılarını paylaşmak istiyorum.
Yağmur Şenyiğit (1999): Yorucu geçen bir ders
döneminden sonra Soyer Basketbol
Okulunun düzenlediği basketbol kampında bulunmak,
gerçekten çok zevkliydi. Kamp, ilk gününden itibaren çok güzel geçti. Kampın
ilk günü Kıbrıs Tarihi ile ilgili müzelere ve kalelere gittik. Aslında
hiçbirimiz orada yazanları dikkatli bir şekilde okumadık.
Hocalarımızın verdiği bilgilerin sonucunda ise benim
çıkardığım sonuç “Geçmişini bilmeyen bir nesil yetişiyor”. Böyle bir
organizasyon düzenledikleri için Soyer Basketbol Okuluna teşekkür ederim.
Barçın Müezzinoğlu (2004): Ben geçen
seneki kamptan bu sene daha çok eğlendim. Yazda da kamp olsun arkadaşlarımla ve
hocalarımla vakit geçirmek, basketbol hakkında bilgimin artması, hem büyüdüğüm
için arkadaşlarımla daha güzel, eğlenceli vakitler geçirdim.
KAMP’I SEVİYORUM HEP OLSUN.
Evet
bizler çocuklarımızın “Koşulsuz Mutluluğu”, sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyümeleri
için elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Çocuklar bizim geleceğimizdir.
Doğan Cüceloğlu’nun dediği gibi!
“Çocuklar Gülsün diye!” yaşayalım. Çünkü insanın
anavatanı çocukluğudur. Çocuklar gülerek, oynayarak büyürse, sonunda büyükler
güler. Büyükler mutlu olup gülümseyince tüm ülke, tüm insanlık güler.
Çocukların gülmesine hizmet veren herkese selam olsun!
“İNSANIN ANAVATANI ÇOCUKLUĞUDUR”
Saygı ve basketbolla kalın.
Tahir Soyer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder