15 Nisan 2015 Çarşamba

Önyargılarımız!

          Bazı insanlar kendilerini maalesef dev aynasında görüyor. Kendini dev aynasında görenler de, yaptıkları, söyledikleri her şeyin doğru olması gerektiğini düşünüyorlar. İnsanlarda bu olayın oluşmasının sebeplerinden bir tanesi de ön yargı oluyor.  
          Kişi veya kişilere, bir topluluğa, gruba ve topluma, ya da herhangi bir olaya yeterli bir bilgi birikimi olmadan, tanımadan, önceden peşin bir karara varmak ön yargı olarak açıklanıyor. Ailemizden, arkadaşlarımızdan, kısaca birlikte yaşadığımız toplumun, küçüklükten başlayarak bizlere anlattığı, bazısı olumlu, genellikle de olumsuz her olay ön yargının en önde gelen etkenlerindendir.  Önyargı bazen de acele karar vermekten kaynaklanıyor.
        Üniversite yıllarımda Türkiye'nin bir ilinden gelen 3 kişiyle ayrı zamanlarda arkadaşlık yapmaya başladım. Her 3 kişinin düzgün, güvenilir ve evrensel değerlere sahip olmamasından dolayı benim o ilde yaşayan insanlara karşı bir ön yargım oluşmuştu. Uzun yıllar bu ön yargımın etkisi altında kalıyordum. Buna benzer veya değişik olayları benim gibi toplumun büyük çoğunluğu da yaşıyor. Bizler birkaç tecrübeden sonra hemen genel bir hüküm çıkartıyoruz.
       Birçok insanda ve toplumlarda ön yargıların varlığını kabul etmemiz gerekiyor. Bu ön yargıların sporun içerisinde de var olduğunu gözlemliyoruz. Oyuncular herhangi bir müsabakaya çıkmadan önce, rakibin geçmişteki tecrübelerinden, kendisine olumlu veya olumsuz sonuçlar çıkarabiliyor. Olumlu veya olumsuz bu ön yargılar sonuca genellikle kötü olarak yansıyor. Örneğin geçmişte oynadıkları bir takıma yenilmişlerse veya o takım o yıl daha önceki maçlarını kazanmışsa, oyuncular ne kadar iyi olup, iyi çalışmış olsalar da maça yenilecek gibi çıkıyorlar ve sonuç olarak da genelde mağlup olunuyor. Ayni örneğin tam tersi daha güçsüz bir takım karşısına çıkarken, yine ön yargılı davrandıklarından sonuç kimi zaman istendiği gibi olmuyor. Bu gibi davranışları sporda bizler zihinsel antrenmanla veya teknik destekle bertaraf edip çözmeye çalışıyoruz. Peki toplum kendisini nasıl iyileştirebiliyor?        
        Tüm sporcular kazanmak istiyor. Fakat bazı sporcular bu isteğin dışında takımı kendi kurtarabilir diye yanlış işlere kalkışabiliyorlar. Örneğin basketbolda takım oyunundan uzaklaşıp aldığı topla şut atarak takımın daha da erken gardının düşmesine sebep oluyor. Sporcuların bu olumlu düşünerek yanlış yaptığı ön yargısı sayesinde, bu sefer diğer oyuncular tarafından kendisine pas verilmemeye veya oyunda istenmemesine yol açıyor. Yani ön yargılar davranışa dönüşüyor ise artık bu bir dışlanmaya neden olmaya başlıyor.      
        Bizler olumlu veya olumsuz olsa da kişilere, gruplara veya herhangi bir topluma ilk defa gördüğümüzde veya karşılaştığımız bir durum hakkında söz söylemekte ya da olumlu, olumsuz düşünceler beslemekte acele etmeyelim. İyi bir gözlemci olmaya çalışalım, birilerini veya olayları etiketlemeden yolumuza devam edelim. İnsanların ırkına, dinine, cinsine, cinsel tercihine, tuttuğu takıma, saç kesimine, kılık kıyafetine bakarak değerlendirmeyelim.        
        Sporda takımının kazanmasını isteyerek ön yargılı bir şekilde davranıp bunu davranış olarak benimseyen arkadaşlarımız ile konuşup onları doğru yola çekmeye çalışalım. Antrenman veya müsabakalarda hata yapan arkadaşlarımıza da ön yargılı davranmayalım. Hepimize sorun olarak ortaya çıkan bu ön yargıya çağdaş bir insan olarak yaklaşıp onu çözmeye çalışmalıyız diye düşünüyor, ön yargısız bir hayat diliyorum...
“Ön yargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.” Albert Einstein

Saygı ve basketbolla kalın.
Tahir Soyer

03/01/2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder