İnsanın hayatı boyunca çelişki içerisinde olduğu
zamanlar olabiliyor. Kişilere göre çelişki değişim gösteriyor olsa da, ben
kendime gelene, eski ben olana kadar her şeyden uzaklaşmak istiyorum. Dan
Brown’un söylediği “Başarmak zordur, kolaya kaçarsan sonuç basitleşir. Unutma;
yokuş aşağı inmek kolaydır ama manzara tepeden seyredilir.” sözünü de aklımdan
hiç çıkarmadan aranıza daha güçlü döneceğimi düşünüyorum.
Bugün
yazmış olduğum bu yazımla sizlerle 38 farklı konuda ama içerisinde hep spor
olan yazılarımı paylaştım. Fakat son zamanlarda kendim ve yazdıklarım arasında
çelişki içerisinde olduğumu fark ediyorum. Nedir bu anlattıklarımla
yaptıklarımın birbirini tutmaması?
Daha önce
sizlerle “Sporun insan psikolojisi üzerindeki etkileri” isimli köşe yazımı
paylaşmıştım. O yazımda "İnsanların ruh sağlığını düzeltip, yaşam
kalitesini nasıl yükseltebiliriz?" diye sordum ve bunu “sporun fiziksel faydaları dışında tedavi
edici etkisini hatırlayıp, depresyonu engellemekte etkili olduğunu hatırlatmak
isterim.” diye de açıkladım. Ayni yazımda, sporun huzur ve sakinlik verdiğini, stresi
önlediğini, ruhsal bozukluğa iyi geldiğini ve güçlü bir bünye ile bir ruhsal
denge getirdiğini ayrıca Yüce Atatürk’ün “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.”
sözünü de yazdım.
Peki haftada 8-10 kez idman yapan
sürekli sporun içerisinde olan ben bu yazdıklarımla nasıl çelişkiye
düşebiliyorum? Her zaman antrenman ve maç sonlarında tüm antrenörlerin yapması
gerektiği gibi ben de kendi özeleştirimi yapıyorum. Nerede hata yaptığımı
düşünüyor bir sonraki antrenman ve maça onu yapmamaya özen gösteriyorum.
Yalnız bugün geldiğim noktada hayatımda
sadece sporun olmamasından dolayıdır ki, sporun faydalarını bilen ve her zaman
bu konuda sporcularımı ve kişileri eğitmeye çalışan ben bile sporun bu
güzelliklerinden, yardımlarından faydalanamıyorum. Bu sebepledir ki kendimi
toparlayana kadar her şeyden uzaklaşıp kendimi spora vermek istiyorum.
Evet kendimi spora verince huzurlu
olacağımı, sakinleşeceğimi, streslerden uzaklaşacağımı biliyorum. Bu yüzden
şimdi sizlerden izin isteyerek belli bir süre köşem ve siz değerli okurlarımdan
ayrı kalmayı düşünüyorum. Ben gazeteci, spor yazarı veya köşe yazarı değilim.
Sevdiğim arkadaşlarımın yüreklendirmesiyle “Bilgilerini aktarman gençliğimiz
için iyi olacaktır.” demesiyle bir spor adamı olarak yazmaya başladım. Bu
ayrılık belki de uzun sürmeyecek, umuyorum ki çok kısa sürede tekrardan
sizlerle bilgilerimi aktarmak için bu köşede olacağım. Şimdiye kadar sabırla
okuduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum…
Spor yaptığımız an fiziksel değişimler
dışında ruhen de rahatlamış bireyler olarak günlük yaşam sorunlarından uzak
geçireceğimiz anlar bizleri moral olarak yüksek tutacaktır.
“Sanki bu dünyada cebindeki tüm adresleri kaybetmiş bir
yabancı gibiyim... Yolumu şaşırdım... Ve bundandır yordam da bilmeyişim…” İbrahim Tenekeci
Saygı ve basketbolla
kalın.
Tahir Soyer
04/10/2012
Tahir Soyer
04/10/2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder