14 Nisan 2015 Salı

"Asrın Projesi” spor politikamızı da etkiler mi?

          “Asrın Projesi” denilen TC'den KKTC'ye borularla su taşıma sisteminin temelinin atıldığı bu günlerde ülkemize yeni yatırımlar yapılması isteniyor ve gelişmesi hedefleniyor. Yeni yatırımların sanayi ve turizm dışında olması gerektiğini de düşünürsek, bu dönemde spor ve basketbol anlamında neler olabilir sorusu bir spor insanı olarak ilk aklıma gelenler arasında. Toplumun genelinde sporda ambargo ve tanınma sorunu ısrarlı bir şekilde malzeme olarak kullanılıyor. Ancak tartışmamız gereken esas sorun; ambargolar aşılsa, bugün tanınsak biz dünya ile rekabete hazır mıyız? Sadece ambargo altındayız diye sorunu tekrarlamaktansa Kıbrıs sorunu çözülene kadar olan zamanı biz de lehimize çevirip, spor konusunda kendimizi hazırlayarak geçirsek iyi olmaz mı?
          Gelişmiş ülkelerde tüm spor dallarında aday sporcular en alt seviyeden başlayarak,  genel fiziki yapıları da göz önüne alınıp bir ekol çerçevesinde yetiştiriliyor. Basketbolda ekol sayılan Sırbistan ve Litvanya gibi ülkelere baktığımızda, bu ülkelerin eğitim sistemi içerisinde sportif eğitimin de yeraldığını görüyoruz. Aslında bu uygulamaya Eski Doğu Bloku ülkelerinin tümünün eğitim sistemlerinde rastlanıyor. İköğretim çağındaki öğrenciler arasında sportif taramalar yapılarak, fiziksel özelliklerine ve yatkınlıklarına göre öğrenciler kendilerine uygun branşa yönlendiriliyorlar. Basketbol branşıyla, bu branş için ideal kabul edilen yaş aralığında tanışan ve bir eğitim programının dahilinde antrenmanlara başlayarak bu branşın temel tekniğini öğrenen ve taktik bilgisi edinen çocuklar, yıllar ilerledikçe karşımıza bir ekolün temsilcisi oyuncular olarak çıkıyorlar. Biz ülke olarak bu konuda şimdiye kadar ne yaptık? Gelişmekte olan her ülkede olduğu gibi spor konusunda da eksiklerimiz çok ne yazık ki. Ülkemizde oluşturulacak ciddi spor politikaları sonrasında bizler de tüm spor dallarında sporcuların fiziki yapılarına, durumlarına göre programlar yapılıp altyapıdan itibaren oyuncular yetiştirmeliyiz. Örnek olarak ülkemizde uzun boylu basketbolcu çok az olduğundan, az sayıda olan bu oyuncularımızı bizler pivot olarak kullanıyoruz. Oysa başka ülkelerde o uzun boydaki basketçiler forvet pozisyonunda oynamaktadırlar. Biz ülke olarak bu durumu kabullenip ona göre oyun sistemlerini alt yapılardan uygulamalıyız ya da uzun boylu basketbolcular devşirmeliyiz.
          Sözün özü Kıbrıs sorunu çözülene kadar olan zamanı, çok iyi değerlendirip spor konusunda da hazırlanmamız gerekir. Öncelik tabi ki kalıcı ve alt yapıyı destekleyen spor politikalarının oluşturulmasıdır. Bunun dışında Uluslar arası deneyimler çok önemli. Geçmiş dönemlerde yabancı ülke takımlarıyla dostluk maçları oynandı ancak bu gibi etkinliklerin daha sık bir şekilde yapılması gereklidir. Şu anda Kktcell Tekerlekli Sandalye Basketbol takımımız, Beşparmak Hentbol Takımımız, Fast Break Basketbol Takımımız, LAÜ Masa Tenisi Takımımız vb. Türkiye’de mücadele etmektedir.
          Bana göre bu takımlarımızın Türkiye’de mücadelelerine devam etmeleri tecrübe açısından iyi olmakla birlikte, Türkiye’yi hedef almadan başka ülke takımlarıyla dostluk maçları yapmamız gerekmektedir. Hemen diyebilirsiniz ki; Türkiye ile ayni seviyede mücadele eden takımlarımız tabii ki hedef olarak burda mücadele edebilir. Öncelikle spor branşlarımızda başa baş mücadele edebileceğimiz ülkelerle dostluk maçları yapmalıyız. KKTC Basketbol Federasyon Karması olarak 9-13 Haziran 2008 tarihinde İstanbul’da yapmış olduğumuz dostluk maçlarının ilkinde Suriye’yi yenmiş Ürdün ile de başa baş mücadele edip yenilmiştik.
          Bu gibi deneyimler gerek sporcularımız, gerekse de onları yetiştiren antrenörler açısından uluslararası arenaya çıkmadan yaşanılması gereken tecrübelerdir. Sporda ambargolara eleştiri getirirken ambargoların kalkacağı o güne kadar da kendimizi hazırlamalıyız.
Sporda başarılı olmak için, milletçe sporun niteliği ve değeri anlaşılmış olmak ve ona kalpten sevgiyle bağlanmak ve onu vatani görev saymak gerekir.”
Saygı ve basketbolla kalın.
Tahir Soyer

23/03/2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder