14 Nisan 2015 Salı

Birbirimize destek olalım!

          Sporun insan hayatında ki önemini, özellikle küçük yaşlardan çocuklarımızı spora yönlendirmenin de ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bizler çocuklarımızı, yeni arkadaşlıklar edinip, eğlence ve oyun ihtiyaçlarını gidermeleri, yeni bişeyler öğrenip formda kalmaları, heyecan ve yeteneklerini ortaya koyma, kişisel hedef koyma, bir takımın parçası olma ve başarılı olma duygusunu tatmaları için spora gönderiyoruz. Dolayısıyla  çocuklarımızın da bir kulüp çatısı altında spor yapmasını tercih ediyoruz.
          Spor kulüplerinin amaçları, özelde birbirlerinin arasında farklılık gösteriyor olsa da genelde gençleri kötü alışkanlılardan uzaklaştırıp sporu yaşam tarzı haline getirip, sporcu yetiştirmek oluyor. Spor kulüplerinin de yaşamlarını idame ettirebilmeleri için üyelere ve özellikle firmalara kendilerine sponsor olmaları konusunda ihtiyaçları oluyor.
          Firmalar da ürünlerini halka ulaştırma konusunda küreselleşen ve gelişen teknolojilerin yarattığı yüksek rekabetin bir sonucu olarak kendilerini mevcut potansiyel müşterilere daha iyi ifade edebilmek için pazarlamanın dışında reklama ihtiyaç duyuyorlar. Son yıllarda bu amaçlarını gerçekleştirmek için firmalar, bir pazarlama aracı olan sponsorluk konusunu diğer pazarlama amaçları arasından ön plana çıkarmaya başlıyor. Bu şekilde de ürünlerini spor ve insanların gönül vermiş olduğu kulüpler üzerinden pazarlamaya çalışıyorlar.
          Sonuç olarak bakıldığı zaman, ortada bir karşılıklı ihtiyaçlara dayanan bir döngü var. İnsanların spor yapması için kulüplere, kulüplerin sporcularını daha iyi şartlara getirebilmek, onların önünü açmak amacıyla hazırlık kamplarına, yarışmalara vb gibi olayları yaşatmak için sponsor firmalara, firmaların da ürünlerini daha fazla satmak için spor kulüplerine dolayısıyla insanlara ihtiyaçları oluyor.
          Bir kısım firmalar sponsorluk konusunda spor kulüplerine, derneklere ve vakıflara, ya da ihtiyaçlı olan kurum veya çocuklara katkı da bulunup bağış yapıyor, sponsor oluyor. Biz dahil her nereye olursa olsun bu gibi bağışta bulunan ya da sponsor olan tüm kişilere ve firmalara bir spor adamı olarak teşekkür ediyorum. Ülkemize yapılan ambargolar sonucunda, şimdiye kadar çok büyük sanayilerin ve şirketlerin ülkemizde olamaması, olan bazı firmalarında radikal karar alıp ürünlerinin pazarlamasını tek kulüp üzerinden yapma kararlılığını gösterememesi, kulüpleri ve sporcuları zor durumda bırakıyor.
          Sizler bu yazıyı okurken, biz gençlerimizin kendilerine hedef  koymaları, takım ruhunu yakalayabilmeleri ve bunlar gibi şeyler adına kulüp olarak İstanbul Kampı’nda olacağız. İstanbul’da Taç Spor Kulübü, Fenerbahçe Spor Kulübü ve Galatasaray Spor Kulüpleri ile maç yapmak için bulunuyoruz. Bugün Fenerbahçe, yarın ise Galatasaray ile maç yapacağız. Bu maçlar bizim oyuncularımız için çok büyük bir deneyim oluyor. Bu kampı gerçekleştirmemiz için yardımcı olan LSOK (The Little Society of Kyrenia) derneğine kulübüm ve şahsım adına çok teşekkür ediyorum.
          LSOK Derneği, Girne’de yaşayan yabancıların oluşturduğu bir dernek olup, aralarında toplamış oldukları yardım paralarını, hayırlı olacak olan işlerde kullanıyorlar. Bizim de yapmış olduğumuz  kampları ve sosyal sorumluluk projelerimizi görüp bize yardım da bulundular.
          Spor kulüplerinin gelirlerinin neler olduğu malumunuz. Çok zor şartlarda sporcularına gençlere spor yaptırmak için yöneticiler canla başla uğraşıyorlar. Spor kulüplerine şirketlerin sponsor olması gerekiyor. Tabiiki sponsor olacak olan firmalara da devletimizin sponsorluk yasasında düzenlemeler getirerek yardımcı olması gerekiyor.
          Hepimizin birbirimize bu ülke de her konuda destek olması gerekiyor. Hadi el birliği ile geleceğimiz olan gençlerimizi kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için spora yönlendirelim ve onlara destek olalım… 
“Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez MEVLANA

Saygı ve basketbolla kalın.

Tahir Soyer

23/08/2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder