Hayatımızda hep var olan ama
anlamını bazı tesadüflerle öğrendiğimiz bazı kelimeler olabiliyor. Bende Orta
Doğu Teknik Üniversitesinde göreve başladığım zaman öğrenmiş olduğum bir
kelimeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Rekreasyon” kelimesini belki de
çoğumuz duymadık, duysak bile ne anlama
geldiğini araştırıp öğrenmemiş de olabiliyoruz.
Rekreasyon, latince “recreation” kelimesinden gelen bir terim olup, yeniden
doğuş ve keşfetme yapılandırma anlamına geliyor. Türkçe karşılığı “boş zamanı
değerlendirme” olarak kullanılıyor. Fransız ihtilalinden sonra gelişim
gösterdiği konusunda açıklamalar yapılıyor.
İnsanlar yoğun iş tempoları
içerisinde monoton bir hayat sürüyorlar. Yoğun iş tempoları dışında kalan
zamanlarını değerlendirmeleri sağlıklı kalabilmeleri açısından çok önemlidir. Rekreasyon bireylerin veya toplulukların boş
zamanlarında gönüllü olarak yaptıkları, fiziksel, fakat
dinlendirici ve eğlendirici
etkinlikler anlamını taşıyor. Kazanç beklemeden, sadece kişinin
fiziksel ve psikolojisini de yenileyen bir zaman geçirmedir. Yeniden yaratma anlamındaki klasik yaklaşımına göre;
rekreasyon kişiyi zorunlu iş etkinliklerinden sonra yenileyen, dinlendiren ve
gönüllü olarak yapılan faaliyetler olarak tanımlanıyor. Yabancı terminolojide
bir hastalıktan sonra eski sıhhatine kavuşmak, yenilenmek, yorgunluğu gidererek
eski iş ve başarısını kazanmak anlamını taşıdığı da açıklanıyor.
Kişilerin işlerinden bağımsız olarak yaptığı, kendi için değerli olan,
pek çok önemli ihtiyacını karşılayan, dolu ve mutlu bir yaşam aracı olarak
karşımıza çıkıyor. Rekreasyon
insanın şahsiyetine uygun ve yapmaktan zevk aldığı bir faaliyete
katılması ile yoğun
iş tempolarından, monotonluktan ve yaşam kavgasının kasvetli
havasından sıyrılarak kendisini bulması ve kendi duygularına ortak olacak diğer
insanlarla kaynaşarak zevk içinde sosyal bir kişilik kazanmasıdır.
Bu yüzden rekreasyon, bireylerin
gönüllü olarak boş zamanlarında katıldıkları ve kişisel olarak doyum sağladıkları
aktiviteler olarak tanımlanabiliyor.
Rekreasyona duyulan ihtiyaç, rekreasyon
faaliyetlerinin kişisel ve toplumsal olarak sağladığı faydalardan ileri
gelmektedir. Kişisel yönden; fiziki sağlık gelişiminin yaratılması, ruh sağlığı
kazandırılması, insanı sosyalleştirmesi, yaratıcılık, kişisel beceri ve
yeteneğini geliştirmesi, çalışma başarısı ve iş verimine etkisi, ekonomik
hareketlilik, insanı mutlu etmesidir. Toplumsal yönden ise; toplumsal dayanışma
ve bütünleşmeyi sağlaması ve demokratik toplum yaratılması, rekreasyona duyulan
ihtiyacın nedenlerinden bazılarını oluşturmaktadır.
Kişilerin hangi etkinliklerle boş
zamanını değerlendireceği tercihi konusunda yapısına, cinsiyetine, eğitimine, sahip olduğu
olanaklara ve yeteneklerine bağlı oluyor. Eski tarih kayıtları arasında insanların boş
zamanlarında müzik, resim ve çeşitli spor faaliyetlerini kullandığı görülüyor. Hepimiz
tarih kitaplarında, eski insanların neler yaptığını, günümüzdeki çoğu
profesyonel sporların o dönemde oynanan oyunlardan esinlendiğini biliyoruz. On dokuzuncu yüzyıla kadar boş zaman değerlendirme
uğraşları yeterli zamanı, parası ve dinlenme hakkı olan insanlarla sınırlı
kalmıştır. O zamanlar sınırlı sayıda insanın ayrıcalığı olan bu etkinlikler
şimdi çoğunluk için bir hak durumundadır ve tabii bu hakkın kullanımı
serbesttir.
Düşünün ki herhangi bir hastalığınız
bulunuyor. Doktora gittiğiniz zaman hemen gerekli tedaviyi uygulamaya
başladıktan sonra çoğu hastalık için sizi spora yönlendiriyor. Bir başka sebebi
ise, teknolojik gelişmelerin yol açtığı hareketsizlik nedeniyle de ortaya çıkan
sağlık sorunları karşısında doktorlar bizleri hemen spora yönlendiriyor. Bu
yüzden hepimiz spor ve sağlık ilişkisini biliyoruz. Spor, rekreasyonun en kapsamlı, çeşitli ve ilgi
çeken alanlarından birini oluşturuyor. Spor bu rolünü genellikle herkes için spor veya
sağlık için spor gibi etkinlik rollerini yerine getirerek gerçekleştiriyor.
Spor boş zaman uğraşısı olarak yani amatörce yapılan
şekliyle rekreatif faaliyet özelliği taşıyor. Sporcuların son yıllarda toplum
içerisindeki yerinin yükselmesi de ailelerin çocuklarının öğrenimleri dışında
spora katılmaya teşvik etmelerine yol açıyor. Tabii ki çocukların rekreatif
etkinliklerini sporla değerlendirmesi gelişmiş şehirlerde daha fazla olduğu da
gözlemleniyor.
Dumas'a göre spor, insanın emrinde ve hizmetinde
olursa rekreasyon faaliyeti, eğer insan sporun emrine girerse o zaman da spor
bir meslek özelliği taşıyarak rekreasyon faaliyeti kapsamı dışında kalıyor. Kitle iletişim araçları sayesinde ülkenin hatta
dünyanın hemen her yerinde gerçekleşen değişik spor aktiviteleri, evimizin
içine kadar gelmektedir. Bu durumda oldukça zahmetsiz ve ucuz bir şekilde
isteyen herkes sporla pasif olarak ilgilenebilmektedir.
Yapılan araştırmalar, rekreasyon amaçlı sportif
faaliyetleri tercih eden insanların sayısının, diğer faaliyetlere katılanların
sayılarından daha fazla olduğunu gösteriyor. Örneğin Almanya'da
halkın %61'i boş zaman etkinliklerinden sporu tercih ediyorlar. Kendi
gözlemim olan ODTÜ KKK’da öğrencilerin yaklaşık %70’lik kısmının Spor ve
Rekreasyon Müdürlüğünün etkinliklerinden faydalanıyor.
Devlet ve kurumlardaki yetkililerin,
kişilerin rekreatif zamanlarını değerlendirmesi, daha fazla rağbet görmesi, bir yandan sportif
aktivitelerin insanların günlük yaşamının bir parçası haline gelmesine katkıda
bulunması gerekiyor. Bu
sayede ortak ilgi ve heyecanların
paylaşıldığı ortamlar yaratarak kişileri yabancılaşmaktan kurtarır, hoşgörü, gelişmiş sosyal ilişkiler ve sosyal uyum sağlayacaklardır…
“İnsanların
çoğunun kıymetini bilmediği iki nimet vardır. Bunlar; sıhhat ve boş zamandır”
Saygı ve basketbolla
kalın.
Tahir Soyer
04/10/2012
Tahir Soyer
04/10/2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder