Bugün sabah
temiz bir hava, oksijen almak adına köyümün “dağ” diye adlandırdığımız yüksek
yerlerine yürüyüşe çıktım. Biraz yürüyüş, iş yaşamı ve antrenman yoğunluğundan
kurtulmak için her zaman iyi geliyor. İnsanın kendi ile başbaşa, yaşamış olduğu
ortamlardan biraz uzak kalması, ne kadar iyi gelse de, yine o ortamların etkisi
doğada bile sizin yanınızda yer alıyor.
Belki de kendi köyünüzde yürüyüş
yapmak, küçüklüğümüzü, gençliğimizi, arkadaslarımızla yaşadıklarımızı da
aklımıza getiriyor. Samimi, karşılıksız, koşulsuz, sevgi içinde yaşamış
olduklarımızı hatırlıyoruz. Bundan dolayı günümüzde görüp, yaşamış olduğumuz
sahte ilişkileri düşündüğümüz zaman moralimiz bozuluyor. Maalesef uzunca bır
zamandır birilerini sevmeyip, arkalarından konuşanlar, gün geldiğinde kapalı
kapılar arkasında menfaatleri uğruna anlaşıyorlar. Keyifleri yerinde,
ilişkileri yolunda gidiyor. Sahte ilişkiler ortaya çıkıyor.
Yürüyüş yaparken bunları hiç düşünmek
istemedim fakat bunların aklıma gelmesi de, bazı şeylerin değerini anlayıp,
onlara sıkıcı sarılmam, daha fazla emek vermem gerektiğini düşünmemi sağlıyor.
İnsanların sahte ilişkiler yüzünden yalnız kaldığını, hayvanlara, cansız
varlıklara veya spor yaparak bu yalnızlıklarını, sevgilerini paylaşma yoluna
gittiklerini gözlemliyorum.
Sporun insan üzerindeki etkilerini
yazıp, sizlere sürekli mesaj veriyorum. Ancak bugün farklı bir yönden bakmanızı
istiyorum. İnsanların olduğu ortamlarda sahte ilişkiler genelde ne iş yaparsak
yapalım karşımıza çıkıyor. Sizler de bunu benden daha iyi görüyor ve
gözlemliyorsunuz.
Takım sporlarında amaç spor yapmanın
yanında takımın kazanması, başarılı olması her zaman ön plandadır. Kurumsal
olan daireler, iş yerleri, fabrikalar veya aklınıza hangi meslekleri
getirirseniz, onların da amacının yine başarı üzerine kurulduğunu biliyorsunuz.
Ancak iş dünyasında insanların hırsları, bencillikleri, işin önüne çıkıyor ve
bir takım yanlış olaylara giriliyor. Kişilerin makam ve para hırsları,
kendilerine insan olmayı unutturuyor. Bu hırslarından dolayı da sahte ilişkiler
içerisine giriyorlar.
Sporun içerisinde sahte ilişkiler
olmuyor olamaz da. Doğru spor eğitimini alan sporcuların hırsları, kazanmak
adına veya hedeflerini en üst liglere koymaları ile ortaya çıkıyor. Hiçbir
sporcu sahte ilişki yoluna giremez, takım arkadaşları, antrenörleri veya kulüp
yöneticileri bunu kabul etmiyor. Sporcular ancak biz antrenörlerin yapmış
olduğu hatalardan dolayı, bazen olumsuz düşünceler içerisine giriyorlar. Benim
her zaman kullandığım “Antrenmanlar benim aynam oluyor. Oyuncularım
antrenmanlarda bana yüzümü nasıl gösteriyorlarsa, o ölçüde maçlarda süre
alacaklardır.” cümlem bizim için ne kadar önemliyse, sporcuların da maçlarda
süre alması o kadar önemlidir. Bizler bunu doğru rotasyonlara girip
yapmadığımız zamanlar, bazı oyuncularda yanlış düşüncelere girip takım
arkadaşlarının sakatlanmasını isteyebiliyor, basketbol oyununda ise takım
arkadaşının faul problemine girmesini bekliyor.
Küçükken spora başlattığımız
çocuklarımızın, doğru kişilerle alacağı spor eğitimini, onun ileride hangi
meslek grubunda olursa olsun, sahte ilişkiler içerisine girmeyeceğini
söyleyebilirim. Küçüklükten almış olduğu disiplin sayesinde hayatı boyunca evrensel
değerler içerisinde, düzgün, karakterli kişiliklere sahip olacağımızı
düşünüyorum. Hepimize çok büyük görevler düşüyor...
“İnsan olduğunuzu
hatırlayın. Geriye kalan herşeyi unutsanız da olur!” Bertnard Russell
Saygı ve basketbolla kalın.
Tahir Soyer
24/01/2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder