Çarşamba gecesi rahat bir uyku
çekeceğimi düşünmüştüm ama olmadı. Sebebi ise o akşam Telsim Genç Erkekler
Basketbol Ligini 2-0 geriden gelip, seriyi 3-2 yapıp şampiyonluğu kazanmaktı. Şampiyonluğu
kutlarken sadece şampiyonluğu değil bu kulübün nerelerden nerelere geldiğini
yaşamak, görmek de hep bir bir aklıma geldi ve bu olayın üzerine ne yazık ki
uyku hasıl olmadı.
2008 yılında gece gündüz çalışarak tüzüğünü
yaptığım, gerekli işlemlerini hazırladığım ve birkaç arkadaşımla yola çıktığım
Soyer Spor Kulübünün bu günlerini görmek, yaşamak, hissetmek beni çok mutlu
edip duygulandırdı. 12/12/2008 yılında kuruluşunun sadece birkaç ay sonrasında
minicik çocuklarımla İzmir’e kampa gittiğim günden tutun da, çekmiş olduğumuz
tüm sıkıntılardan günümüze şampiyonluğa kadar her şey o gece gözümün önünde
canlandı.
Bu güne kadar birçok oyuncu ile
çalıştım. Allah sağlık ve ömür verirse, çalışmaya da devam edeceğim. Tabii ki
şanslıymışım, doğru, dürüst, saygılı, kaliteli ve basketbolu seven oyuncularla yollarım
kesişti. Şimdi o oyuncularım Genç Takım Antrenörü, Yıldız Takım Antrenörü,
Başkan ve Asbaşkan olarak görev yapıyorlar. Bu noktaya gelene kadar da tıpkı
benim gibi kulübün her kademesinde görev aldılar.
İzmir kampı dönüşü ilk gün verdiğim
röportajda söylemiştim “Gençler geleceğimizdir” diye. Eski oyuncularım olan ve
şimdi ki Yönetim Kurulunda bulunan arkadaşlarım da genç insanlar ve kulübün,
ülke sporunun ve memleketimizin geleceğidir. Tıpkı Basketbol Okulunda, Küçük,
Yıldız, Büyük Erkekler, Genç Bayanlar ve Çarşamba akşamı şampiyon olan Genç
Erkekler gibi.
Bize ne mutlu ki birçok kurumun
başaramadığı kurumsal yapıyı Soyer Spor Ailesi olarak oluşturduk. Kulübün
Kurucu Üyesi olarak, Antrenör olduğumdan dolayı Soyer Sporun Yönetim Kurulunda
değilim. Kurumsallaşan bu kulüpte hiçbir Antrenör Yönetim Kurulunda olmayacak, herkes
kendi işini yapacak. Bunu da bu geleceğimiz olan gençler başarıyor. Hepsini
alınlarından öpüyorum. Umarım bunu kurumsallaşamayan birçok kurum yapabilir ve
ülkemiz daha aydınlık günlere ulaşır.
Bir
dostumun ve yanımda olan bu arkadaşlarımın yüreklendirmesiyle köşe yazılarımı
yazmaya başladığım ilk gün “Basketbolu sevmek” isimli köşe yazımda da belirttiğim
gibi; “Antrenör yetiştirip onun da yüzlerce oyuncu ve bir Antrenör
yetiştirmesiyle ülke sporuna daha fazla katkı sağlayabiliriz” sözümün de ne
kadar doğru ve yerinde bir karar olduğunu, yetiştirdiğim iki antrenör sayesinde
görüyorum ve mutlu oluyorum.
Bu kulübün şimdiye kadar kurulmasında
ve Yönetim Kurulunda görev yapıp ayrılan, şimdiki Yönetim Kurulunda olan ve
gelişimine, büyümesine katkı koyan tüm arkadaşlarıma saygı ve sevgilerimi
sunuyorum. Yönetim Kurulu ve Başkanına kurumsal yapıyı hazırlamaları ve bizlere
sıkıntısız bir 2012-2013 sezonu yaşattıkları için minnettarım. Bu kulüpte 100
kişinin üzerinde bulunan sporcuma, saygılı, disiplinli, sportmen oldukları,
ayrıca kulübün tüzüğüne uygun davranışlarda bulunup mücadele ettikleri için
teşekkür ederim. Şampiyonluk her şey değil ama emeğin, çalışmanın karşılığını
aldığımızdan Genç Erkekler Takımımıza ayrıca teşekkür ediyorum. Tabii ki asla
unutmayacağım ve içimi titreten “Soyer, Soyer” tezahüratlarını yapan, bizi
maçlarda yalnız bırakmayan sevgili destekçilerimize, taraftarlarımıza,
sevenlerimize de sonsuz saygılar sunuyorum.
Bizler
kulüp olarak evrensel değerlere sahip “İNSANLAR” yetiştiriyoruz ve yetiştirmeye
de devam edeceğiz. Soyer Spor Kulübü “BİZ” diyen kişilerin kulübüdür. Bugünün
oyuncuları da kurumsallaşan bu kulübün gelecekteki yöneticileri ve
antrenörleri olacak. Bu şampiyonluktan sonra, çıtamızı daha da yükselteceğiz.
Kulübümüzden beklentiler yükselecek, herkese daha çok iş düşecek. Biz ve bizim
gibi spora önem gösteren tüm kulüpler sayesinde de ülke sporunda güzel günler
göreceğiz diye düşünüyorum…
“Doğru, saygılı, sportmen, hak yemeyen ve
çalışkansanız; gün gelir BAŞARIRSINIZ.” Tahir Soyer
Saygı ve basketbolla kalın.
Tahir Soyer
16/05/2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder