15 Nisan 2015 Çarşamba

Şeker Hastalığı!

          Geçen hafta başı arabamın arızası nedeniyle tamirci bir arkadaşımın tamirhanesine gitmiştim. Orada oturuyorken arkadaşın yeğeni geldi ve bir şeyler konuştular. Bana hadi kalk bir yere gidiyoruz diye seslendi. Kalkıp arabaya binip 2-3 dakika sonra bir evin önünde durduk. Yolda o kısa sürede arkadaş bana diğer yeğeninin Şeker Hastası olduğunu, bir bacağının kesildiğini ve iki buçuk ay hastahanede kaldıktan sonra taburcu olduğundan bahsetti. Tabii ki diğer yeğeni de arkadaşıyla birlikte bizi takip edip geldiler. Hep birlikte kapıya yönelip kapı çalınıp açıldıktan sonra içeriye girdik. Yengeleri bizi üzgün, yorgun, bıkkın, ama bir o kadar da sevgiyle karşıladı. Bizlerden istediği eşinin oturma odasındaki yatağının pamuk şiltesini değiştirmekti.
          Yaklaşık 65-70 yaşlarında deyim yerindeyse kapı gibi olan amcayı alıp kanepeye yatırdıktan sonra şilteyi değişip tekrardan onu oraya yatırdık. Bu işi yaparken de yoğun duygular ve gayet sessiz bir şekilde yaptık. Amcanın gözleri doldu, buğulu bir sesle teşekkür etti. Bizler ise ne diyeceğimizi bilemeden oradan ayrıldık. Arkadaşla biz tamirhaneye kadar hiç konuşamadık. Allah kimseye hastalık vermesin ama böyle ve daha kötü hiçbir hastalığı vermemesi temennisinde bulunup, bu konu hakkında bu hafta sizlerin karşınıza çıkmayı uygun gördüm.
          Şeker hastalığı, diğer adıyla diyabet, ülkemizde sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açan bir hastalık çeşidi olarak karşımıza çıkıyor. Midenin arka kısmında bulunan ve pankreas adı verilen bezin kan şekerini düzenleyen hormonlar salgıladığı, bu hormonlardan biri de insulindir. Şeker hastalığı, pankreasın ürettiği insülinin salgılanamaması ya da etkisiz kalması sonucu ortaya çıkıyor. İnsülin olmayınca, besinlerle aldığımız şeker ve diğer besin unsurları, hücrenin enerjisini karşılamak gibi çok önemli bir görevi olan şeker (glukoz) hücreye giremiyor. Böylelikle, hücreler şekersizlik çekerken, kanda şeker normal değerlerin üstüne çıkıyor. Kanda şekerin çok artması, zehir etkisi yaratıyor ve vücudun tüm hücrelerini tahrip etmesi olarak herkes tarafından biliniyor ve uzmanlar tarafından açıklanıyor.
          Hastalığın daha fazla açıklamasını uzmanlara bırakıp Şeker Hastalığının bir diğer tedavi metodunun spor yapmak olduğunu bilerek yaptığım araştırmayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle diyabet hastasıysanız, bundan sonraki yaşama alışkanlıklarınızı uzmanların önerilerini dinleyerek tamamen değiştirmeniz, kendinizi kontrol altında tutmanız gerekiyor. Diyabetle birlikte ve barışık bir şekilde yaşamanın yolu kendinize dikkat etmekten geçiyor. Kan şekeri düzeylerinizi ortalama aralıklarda tutarak olabildiğince normal yaşam sürdürmeyi hedeflemelisiniz. Bu hedefe ulaşmanın en iyi yolu diyet uygulamak ve egzersiz yapmaktır.
            Spor veya egzersiz yapmak birçok hastalığın iyileşmesinde, hastalığın artmamasında önemli bir rolü olduğu herkes tarafından biliniyor. Şeker hastalığının obezite, yüksek kolestrol veya trigliserid, yüksek tansiyon, Alzheimer, demans gibi hastalıkları tetikleyebildiği de biliniyor. Bu yüzden spor veya egzersiz kaslardaki şekeri yakmamızı sağlıyor. Hem de kilo problemimizi engellemeye yardımcı oluyor. Düzenli spor veya egzersiz yapan bir şeker hastasının vücut ağırlığı aynı kalsa bile karın yağlanması azalır. Düzenli spor yapmanın şeker hastalığını önleme ve tedavi etmede düzenli beslenme ve ilaç kullanımı kadar önemlidir. Ancak spor yaparken bilerek yapmak çok önemlidir. Yoksa fayda yerine zararı olabiliyor.
          Uzmanlar, diyabet hastaları için en uygun egzersiz tiplerinin, tempolu yürüyüş veya yavaş koşma, bisiklete binme, merdiven çıkma ve ağırlık kaldırma olarak açıklıyorlar. Egzersiz süresinin 20 ile 60 dakika olması gereken diyabet hastalarında, TİP 1 diyabetlilere her gün, TİP 2 diyabetlilere ise haftada 3 ile 5 gün spor veya egzersiz öneriliyor. Ağırlık kaldıracak diyabet hastası kadınlar için 8-12, erkekler için 10-15 tekrar olarak belirlenen ağırlık egzersizlerinde yüksek ağırlıklar önerilmiyor.
Şeker hastalarının spor yaparken dikkat etmesi gerekenler:
  • Yemeğinizi mutlaka egzersiz yapmadan bir-üç saat arasında yemiş olun.
  • İnsülin kullanıyorsanız doktorunuza insülin kan düzeyinin ne zamanlar en yüksek seviyeye ulaştığını sorun ve bu sırada egzersizden kaçının.
  • İnsülin enjeksiyonu alıyorsanız, enjekte ettiğiniz vücut bölgenizi (kol, bacak) egzersiz sırasında kullanmayın.
  • Kan şekeriniz 250 mg/dl üzerindeyse egzersizden kaçının.
  • Kan şekeriniz 100 mg/dl altında çıktıysa doktorunuz tarafından önerilen karbonhidratlardan alın. 30 dakikalık egzersiz için 20-30 gr yeterli olur.
  • Gece geç saatlerde egzersiz yapmaktan kaçının. Egzersiz aynı zamanda kafein gibi uyarıcı bir etkiye sahip olduğundan uykunuzun kaçmasına da neden olur.
  • Düzenli egzersiz yapmaya başladıktan sonra doktorunuza kullandığınız ilaçların dozu ile ilgili danışın.
  • Egzersiz sırasında rahat ayakkabılar giyin.
  • Ağırlık egzersizi yapacaksanız ağırlık miktarını düşük tutup tekrar sayısını artırın.
  • Ağırlık kaldırırken nefesinizi tutmayın veya ıkınmayın. Sizi fazla zorlayan ağırlıklardan kaçının.
  • Egzersiz sonrasında kan şekerinizi ölçün ve değerleri sürekli takip edin. Kan şekerinizi takip etmeniz egzersizin vücudunuza etkilerini görmenizi sağlar.
  • Egzersiz öncesinde ve sonrasında mutlaka sıvı alın.
  • Sıcak günlerde egzersiz yapmaktan kaçının.
  • Mümkünse tek başınıza egzersiz yapmayın. Egzersiz yapmak için spor salonu ve halka açık alan gibi kalabalık mekanları tercih edin.
          Spor veya egzersiz tüm hastalıklarda olduğu gibi şeker hastalığının tedavisinde de vazgeçilmez bir tedavi biçimidir. Psikolojik veya fizyolojik hastalıkların tedavisinde bu kadar önemli olan sporu, ileride herhangi bir hastalık yaşama riskini azaltmak adına çocuklarımıza ve gençlerimize şimdiden yaşam alışkanlığı olarak öğretmeye bakalım. Sonucu kötü olacak hastalıkları önleme adına sporu her zaman hayatımıza sokalım…
“Hastalık, düzenli spor yapanların kapısını daha geç çalıyor.” Tahir Soyer         
Saygı ve basketbolla kalın.
Tahir Soyer

25/07/2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder