15 Nisan 2015 Çarşamba

Spor sizi asla üzmüyor!

          İnsan hayatı baştan sona hep mutlu olarak geçmiyor maalesef. İnsanoğlu kendini bilmeye başladığından itibaren hep bir şeylere üzülebiliyor. Çocuk yaşlarda kırılan oyuncağına, istediği bir şey alınmayınca, istediği olmadı diye ailesine kızıp üzülüyor. Ortaokul, lise ve üniversite yıllarında kırık not aldığı öğretmenine veya öğretmeninin bir nasihatına, tartıştığı bir arkadaşına, her zaman her yaşta olduğu gibi istediği olmuyor diye en yakınlarına kızıp üzülebiliyor. Askerde komutanına veya arkadaşlarına, daha ileriki yaşlarda da insan yetişme tarzına göre farklı birçok şeylere üzülebiliyor.
          İnsanları üzen genelde canlılar oluyor. İnsanların eşleri, sevgilileri, aileleri, arkadaşları, patronları, sorumluları, kedileri, köpekleri, kuşları veya sevdikleri başka bir canlı üzmüş olabiliyor. Bunun haricinde de insanlar arabalarına, motorlarına, bisikletine, bilgisayarına ve daha birçok cansız sevdiği eşyasına da kızıp üzülebiliyor. İnsanlar birde hayallerinin gerçekleşmemesinden ötürü, hayata küsüp karalar bağlamış olabiliyor. Kısaca istediklerimiz olmuyor diye bizler üzülüyoruz. Üzülmemek için kimseyi üzmeyin diyorlar ama bu da yeterli olmuyor, kimseyi hiçbir zaman memnun edemiyorsunuz.
          Oysa sizi asla üzmeyen spordur. Sporun realitesini iyi almış bir sporcu asla spor yaptığı için üzülmez. Spora küçük yaşlarda başlayan bir sporcunun bunun bir oyun, yenmenin ve yenilmenin, sporun barış, sevgi ve kardeşlik olduğunu iyi bir şekilde öğreniyorsa, yaptığı spor dalı ile ilgili heyecanla antrenmana gidiyorsa, bununla ilgili kendi ülkesindeki veya yabancı ülkelerdeki maçları izliyorsa spor o kişiyi asla üzmüyor.
          Spora taraftar gibi bakılıyorsa, içerisinde yine canlılar olduğu için sizi spor bile üzebiliyor. Sporu sadece sağlığımız veya başka yararları ile ele aldığımız ve yaptığımız sürece bizi asla üzmeyecek. İnsan spor yaparken problemlerini, dertlerini ve sıkıntılarını unutup, kısa bir süre için de olsa, yaptığı etkinliğe kendini veriyor. Sporun yararlarını bildiği için, vücudundaki fiziksel gelişmeyi de gözlemleyip kendisiyle gurur duymaya başlıyor. Spor yapmak özellikle, güvensizlikten veya boşluktan kaynaklanan stres ve bunalımdan kurtulmaya yardımcı olabiliyor. Kişi takım sporu yapıyorsa, sosyal iletişim kuruyor, ortak bir hedef için takımıyla birlikte mücadele içine giriyor. Diğer takımı yenmek olan bu hedef gerçekleşiyorsa, büyük bir heyecan, mutluluk, gurur ve başarının getirdiği duygular yaşıyor. Müsabaka, yenilgi ile sonuçlanıyorsa, bir sonraki maça kadar ortak bir hedef uğruna çalışmaya devam ediliyor. Tek başına spor yapan kişilerde, kendine buna benzer hedefler koyabilir.
          Ülkemizde spor tam da profesyonel anlamda yapılmasa bile bizleri birçok olumsuzluktan kurtarabiliyor. Yıllarca cilt hastalığı yaşayan bir arkadaşın, kendisini basketbola tam anlamıyla verdiği zaman bu hastalığının iyileştiğini gözlemleyebiliyoruz. Cilt hastalığı yüzünden iyileşmek için birçok çareler arayan bu arkadaşımız, çalıştığı ortamdan çıkıp her gün kendisini sporun içerisine atınca, hayatında en önemli yerlerden birini spor kaplayınca hastalığından kurtuldu. Bunu da sevgili annesi gözlemleyip söyledi.  
          Sizi mutlu eden ve asla üzmeyen spor ile alakalı yine aylar önce okuduğum bir haberi paylaşmak istiyorum. ABD’nin Kansas Eyaleti’nde geçirdiği menenjit sonucu komaya giren Maggie Meier’in bilinci zayıfladı ancak genç kız koma yatağında refleksleriyle basketbol oynayarak hayata tutundu.  Doktorları Maggie’nin komadan çıkmasını ‘mucize’ olarak değerlendirdi.  Komada olduğu süre boyunca da çok sevdiği basketbolu bırakmadı.
          Spor, bize zarar veren ve düşünme gücümüzü azaltan stres hormonlarını etkisiz hale getiriyor. Yaratıcılık hormonunu artırıyor ve vücudumuzdaki endorfin hormonunu aktif hale getirerek kendimizi daha mutlu ve enerjik hissetmemizi sağlıyor. Maksimum oksijen alımı, mutluluk ve yaratıcılık dopingi, mükemmel bir stres atıcı olarak karşımıza çıkıp bizi asla üzmüyor. Hayatta hiç kimse üzülmek için yaşamıyor. Sizi mutlu eden spor dalı ne ise onu yapmak için kendinize olanaklar yaratıp yapmaya başlamanız gerekiyor. Üzülmemek için hemen şimdi spora başlayalım…
"Sporu yaşam tarzımız yapabilirsek, bizi fiziksel ve psikolojik yönden tedavi eder." Tahir Soyer


Saygı ve basketbolla kalın.

Tahir Soyer

16/08/2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder