İnsan hayatı baştan
sona hep mutlu olarak geçmiyor maalesef. İnsanoğlu kendini bilmeye
başladığından itibaren hep bir şeylere üzülebiliyor. Çocuk yaşlarda kırılan
oyuncağına, istediği bir şey alınmayınca, istediği olmadı diye ailesine kızıp
üzülüyor. Ortaokul, lise ve üniversite yıllarında kırık not aldığı öğretmenine
veya öğretmeninin bir nasihatına, tartıştığı bir arkadaşına, her zaman her
yaşta olduğu gibi istediği olmuyor diye en yakınlarına kızıp üzülebiliyor.
Askerde komutanına veya arkadaşlarına, daha ileriki yaşlarda da insan yetişme
tarzına göre farklı birçok şeylere üzülebiliyor.
İnsanları üzen genelde canlılar
oluyor. İnsanların eşleri, sevgilileri, aileleri, arkadaşları, patronları, sorumluları,
kedileri, köpekleri, kuşları veya sevdikleri başka bir canlı üzmüş olabiliyor.
Bunun haricinde de insanlar arabalarına, motorlarına, bisikletine,
bilgisayarına ve daha birçok cansız sevdiği eşyasına da kızıp üzülebiliyor. İnsanlar
birde hayallerinin gerçekleşmemesinden ötürü, hayata küsüp karalar bağlamış
olabiliyor. Kısaca istediklerimiz olmuyor diye bizler üzülüyoruz. Üzülmemek
için kimseyi üzmeyin diyorlar ama bu da yeterli olmuyor, kimseyi hiçbir zaman
memnun edemiyorsunuz.
Oysa sizi asla üzmeyen spordur. Sporun
realitesini iyi almış bir sporcu asla spor yaptığı için üzülmez. Spora küçük
yaşlarda başlayan bir sporcunun bunun bir oyun, yenmenin ve yenilmenin, sporun
barış, sevgi ve kardeşlik olduğunu iyi bir şekilde öğreniyorsa, yaptığı spor
dalı ile ilgili heyecanla antrenmana gidiyorsa, bununla ilgili kendi
ülkesindeki veya yabancı ülkelerdeki maçları izliyorsa spor o kişiyi asla
üzmüyor.
Spora taraftar gibi bakılıyorsa,
içerisinde yine canlılar olduğu için sizi spor bile üzebiliyor. Sporu sadece
sağlığımız veya başka yararları ile ele aldığımız ve yaptığımız sürece bizi
asla üzmeyecek. İnsan spor yaparken problemlerini, dertlerini ve sıkıntılarını unutup,
kısa bir süre için de olsa, yaptığı etkinliğe kendini veriyor. Sporun
yararlarını bildiği için, vücudundaki fiziksel gelişmeyi de gözlemleyip
kendisiyle gurur duymaya başlıyor. Spor yapmak özellikle, güvensizlikten veya boşluktan
kaynaklanan stres ve bunalımdan kurtulmaya yardımcı olabiliyor. Kişi takım sporu
yapıyorsa, sosyal iletişim kuruyor, ortak bir hedef için takımıyla birlikte
mücadele içine giriyor. Diğer takımı yenmek olan bu hedef gerçekleşiyorsa,
büyük bir heyecan, mutluluk, gurur ve başarının getirdiği duygular yaşıyor. Müsabaka,
yenilgi ile sonuçlanıyorsa, bir sonraki maça kadar ortak bir hedef uğruna
çalışmaya devam ediliyor. Tek başına spor yapan kişilerde, kendine buna benzer hedefler
koyabilir.
Ülkemizde spor tam da profesyonel
anlamda yapılmasa bile bizleri birçok olumsuzluktan kurtarabiliyor. Yıllarca
cilt hastalığı yaşayan bir arkadaşın, kendisini basketbola tam anlamıyla
verdiği zaman bu hastalığının iyileştiğini gözlemleyebiliyoruz. Cilt hastalığı
yüzünden iyileşmek için birçok çareler arayan bu arkadaşımız, çalıştığı ortamdan
çıkıp her gün kendisini sporun içerisine atınca, hayatında en önemli yerlerden
birini spor kaplayınca hastalığından kurtuldu. Bunu da sevgili annesi
gözlemleyip söyledi.
Sizi mutlu eden ve asla üzmeyen spor
ile alakalı yine aylar önce okuduğum bir haberi paylaşmak istiyorum. ABD’nin
Kansas Eyaleti’nde geçirdiği menenjit sonucu komaya giren Maggie Meier’in
bilinci zayıfladı ancak genç kız koma yatağında refleksleriyle basketbol
oynayarak hayata tutundu. Doktorları
Maggie’nin komadan çıkmasını ‘mucize’ olarak değerlendirdi. Komada olduğu süre boyunca da çok sevdiği
basketbolu bırakmadı. Spor, bize zarar veren ve düşünme gücümüzü azaltan stres hormonlarını etkisiz hale getiriyor. Yaratıcılık hormonunu artırıyor ve vücudumuzdaki endorfin hormonunu aktif hale getirerek kendimizi daha mutlu ve enerjik hissetmemizi sağlıyor. Maksimum oksijen alımı, mutluluk ve yaratıcılık dopingi, mükemmel bir stres atıcı olarak karşımıza çıkıp bizi asla üzmüyor. Hayatta hiç kimse üzülmek için yaşamıyor. Sizi mutlu eden spor dalı ne ise onu yapmak için kendinize olanaklar yaratıp yapmaya başlamanız gerekiyor. Üzülmemek için hemen şimdi spora başlayalım…
"Sporu
yaşam tarzımız yapabilirsek, bizi fiziksel ve psikolojik yönden tedavi
eder." Tahir Soyer
Saygı ve basketbolla
kalın.
Tahir Soyer
16/08/2012
Tahir Soyer
16/08/2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder