15 Nisan 2015 Çarşamba

Spor için eğitim, eğitim için spor mu?

          Geçtiğimiz günlerde Güzelyurt Kurtuluş Lisesine yıllarca beraber okuduğum ve iyi bir arkadaşım olan Mehmet Şekerli Hocamı ziyarete gitmiştim. Tabiiki okulun Müdür Muavinlerinden olan bizim de hocamız olan Ratip Dostoğlu Hocamızın odasında soluğu alıp, kahvelerimizi yudumlamıştık.
          Hemen hemen hepimizin yaptığı gibi bizlerde ilk başlarda, nasılsın? İşler nasıl? vb. gibi konulardan sohbete başladık. Biraz sonra orada tanıştığım Tahsin Albulut Hocamızda odaya geldi ve tanışma merasiminden sonra konu spora geldi. Spor konusunda bayağı sohbet ettikten sonra orada bulunan hepimiz Eğitim için sporun çok önemli ve gerekli olduğu üzerinde hemfikir olduk.
          Sporda eğitimin önemini; toplumun kişilerin biraraya gelmesiyle oluştuğu tezinden yola çıkarak, hem bireysel hemde toplumsal boyutlarını ele alarak değerlendirmek gerekiyor. Sporun en önemli boyutlarından birisi öncelikle eğitim olduğu biliniyor. Sporu bu şekilde incelediğimizde iki şekilde değerlendirmemiz gerekiyor.
*      Spor için eğitim.
*      Eğitim için spor.
          Spor için eğitimde; bireyin amacı spordur ve sporu en üst düzeyde profesyonel olarak gerçekleştirebilmesi için eğitimden yararlanılıyor. Bunu sadece sporu yapan sporcular olarak değil, antrenörlerin, hakemlerin, spor yöneticilerinin eğitimi olarak ele almamız gerekiyor. Eğitim sporun hizmetindedir ve sporun teknik, taktik, kondisyon ve psikolojik düzeyini yükseltmek için vazgeçilmez bir yol olduğu görülüyor. Spor için eğitimde, Antrenman Bilimi, Spor Fizyolojisi, Spor Psikolojisi, Spor Yönetimi gibi pekçok bilim dalı önemli bir yer tutuyor.
          Eğitim için sporda; bireyin eğitiminde hedeflerine ulaşmasında kullanılan araçlardan bir tanesi ama belkide en eğlencelisi ve doğru kullanıldığında da en etkilisi spordur. Eğitimin her dönemi, kişinin davranışında bilinçli olarak değişme meydana getirme süreci olduğu biliniyor. Bilim adamlarına göre kendini eğitebilmiş bireylerdeki belli başlı özellikler şu şekilde sıralanıyor.
*      Güzellikleri takdir edebilme,
*      İçten geldiği gibi doğal ve sade davranabilme,
*      Kendini, başkalarını ve doğayı kabul etme,
*      Kendi dışındaki bir soruna yönelebilme,
*      Toplumsal yaşantı ile kendini özdeşleştirebilme,
*      Başkaları ile yoğun ilişkiler kurabilme,
*      Eşitlikçi olabilme,
*      Yanlış ile doğruyu, iyi ile kötüyü, amaç ile aracı ayırt edebilme,
*      Yaratıcı, nüktedan ve kendine has olabilme,
*      Yalnız kalabilme ve bundan hoşlanma.

          Belli başlı bu özellikleri spor sayesinde elde edebiliriz. Spor yapan kişiler, sporun ruhu içerisinde varolan kendi yeteneklerini, takım arkadaşlarının yeteneklerini, rakiplerin yeteneklerini tanıyabilmeyi, eşit şartlarda yarışabilmeyi, mağlubiyeti kabul edebilmeyi ve mağlup olduğumuz kişiyi veya takımı takdir edebilmeyi, galip gelindiği zaman mütevazi olabilmeyi, başkalarına yardım edebilmeyi öğreniyor. Bütün bu açıklamalar ışığında spor, kişiyi çok yönlü olarak hayata hazırlamayı amaçlayan çağdaş eğitim sisteminin önemli bir parçası olarak karşımıza çıkıyor.
          Bireyin yaşamında çok önemli olduğu gibi toplumun yapılanmasında da spor ve eğitim ilişkisi de buna parelel olarak önemli bir yer tutmaktadır. Toplumsal olayları etkileyen spor, her şeyden önce EĞİTİMCİ özelliklere sahip kişiler tarafından ele alınarak işlenmelidir. Eğitmen olarak görev alan kişiler öncelikle kendilerini eğitmeleri gerekiyor. Kendini eğiten eğitmenler yaptıkları işin gereğini ve önemini daha iyi anlayabiliyor. Eğitim ve Spor birbirinin ayrılmaz parçasıdır. Sizce de öyle değil mi?

Kime EĞİTİMLİ diyeceğim?
Koşullar tarafından yönetilmek yerine, onlara egemen olan,
Her fırsatı yiğitçe karşılayan ve zekice hareket eden,
Tüm iş ve ilişkilerinde onurlu olan,
Huysuz insanlara ve olumsuzluklara iyi yaklaşan,
Zevklerini kontrol eden, talihsizliklere boyun eğmeyen,
Başarıyla şımarmayan insanlara EĞİTİMLİ derim.
S O K R A T E S
               

Saygı ve basketbolla kalın.

Tahir Soyer

09/05/2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder