Bugün ne yazmam gerektiği konusunda bayağı kendimi zorladığım bir gün
oldu. Aslında yazıp yazmama konusunda gittim geldim. Zamanlar içerisinde yazmış
olduğum “Kendime ait sözler 3” ile de siz değerli okuyucularımın karşısına
çıkmayı düşündüm. Hatta “Aman boş ver bu gün yazmayım” diye de kendimi motive
etmeye çalıştım. Size olan saygımdan yine de yazmaya çalışıyorum.
Dönemler içerisinde
hepimiz bazı şeylerden sıkılır ve hiçbir şey yapmak içimizden gelmiyor. Benim
de bu aralar tam da deyim yerindeyse durumum o. Demek ki limitlerimi zorladım
ve tıpkı sürantrene oldum gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bu sendromu düzeltmek
için de kendimi gözlemem ve değerlendirmem gerektiğini biliyorum.
Tabii ki bilgilerimi
aktarmak için başlamış olduğum köşe yazılarıma, spor adamı olarak spor konusunu
yazmam gerekiyor. Bu yüzden bugünkü ruh halimi anlatan ve sporcularda oluşan
sürantrenman konusunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Tüm
spor dallarında antrenmanın amacı, sporcuların var olan sporsal potansiyellerini bilimsel
yöntemlerle belirli bir fizyolojik
seviyeye ulaşması ve bunu koruyup geliştirmesidir. Sürantrenman
ise fiziksel ve zihinsel yorgunluktan kaynaklanan performans kaybı olarak
açıklanıyor. Uzun süren ve oldukça yüksek yoğunluktaki yüklenmeler sonucunda
organizmada yorgunluk oluşuyor. Kural olarak en yüksek şiddetteki yorgunluklar
24-48 saat içinde başlangıç noktasına dönüyor. Eğer bir sporcunun tüm
yüklenmesi (antrenman, meslek, okul nedenleri ile) onun performansının ve
yüklenme yeteneğinin üstüne çıkarsa sporcu sürantrenman ortamına giriyor. Sürantrenman
yorgunluğu devamlı olarak arttıracaktır. Uygulanan bir yüklenme sonrası,
sporcunun performans yeteneği tam olarak yeniden toparlanamayacak ve sürantrene
koşulları ortadan kalkıncaya kadar devamlı düşen bir grafik çizecektir.
SÜRANTRENMANIN NEDENLERİ!









SÜRANTRENMAN
BELİRTİLERİ!










SÜRANTRENMANIN
GİDERİLMESİ!







“Kararlılık, istek ve çok
çalışmanın dışında, iyi dinlenmesini de biliyorsanız başarılı olursunuz.” Tahir
Soyer
Saygı ve basketbolla kalın.
Tahir Soyer
13/06/2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder