Haziran ayının son
günlerini yaşıyoruz. Okulların kapanıp çocuklarımızın tatile girmesi, sonrası
artan sıcaklar bizleri stres altına alıyor. Yoğun iş tempomuzdan çocuklarımıza
yeterli zamanı ayıramıyoruz. Onlar da tüm zamanlarını evde koltuğa, kanepeye
uzanıp televizyon izleyerek, bilgisayar oyunları oynayarak veya internette
sosyal paylaşım sitelerinde gezinerek geçiriyorlar. Çağımızda çocuklarımızın
hareket etmesini engelleyen alışkanlıkları ve yaşam biçimi var. Sağlıklı
gelişimleri için bizler bir aktivite yaparak örnek olmalı veya onun
sevebileceği bir aktiviteye yönlendirmeliyiz.
Bizler
çocukluğumuzda sokak aralarında koyduğumuz taşlardan kale yapıp gönül vermiş
olduğumuz takımların adını koyarak iki takım oluşturup maçlar yapıyor, okul
bahçelerinde, sahalarda basketbol voleybol oynuyorduk. Sürekli hareket halinde
idik ve bu da çocukların sağlıklı gelişimini sağlıyordu.
Günümüzde aileler çocuklarını genelde spor veya
başka aktivitelere yönlendirerek onun gelişimi için ellerinden geleni yapmaya
çalışıyor ancak bu gibi aktivitelere başlama döneminde ailenin isteğinden çok,
çocuğun ilgi ve isteği önem taşıyor.
Çocuklarımızı spora yönlendirelim derken bir takım
yanlış aktivitelere de yönlendiğini görüyor ve üzülüyorum. Her aktivitenin veya
spor dalının bir başlama yaşı olduğunu bizlerin çocuklarımıza anlatması
gerekiyor. Neleri yanlış görüyorum? Ülkemizde son zamanlarda vücut geliştirme
sporuna başlama yaşı çok düştü. 12-14 yaş aralığında olan çocuklarımızın vücut
geliştirme sevdası veya çevresinde görmüş olduğu büyüklerinden etkilenip kendi
vücudunu da geliştirmek istemesi onların gelecekteki beden sağlıklarına zarar
verebilir. Bu sporun son derece bilinçli bir şekilde 14 yaşından sonra ve
eğitmenler eşliğinde ağırlık kaldırmadan yapılması gerekiyor.
Gerçek eğitimciler 12-14 yaş aralığında olan
çocuklarımızın ağırlıklarla çalışmasına izin vermiyorlar. Biz aileler olarak da
14 yaşından önce kız ve erkek çocuklarımızı ağırlık çalışmalarına gitmelerine
izin vermemeliyiz. Uzmanların yapmış olduğu açıklamalara göre kas kuvvetindeki
en büyük artış; erkeklerde "6-8 ile 13-14", kızlarda ise
"4-9" yaşlarında daha hızlı oluyor.
Değinmek istediğim bir başka konu ise; Milli Eğitim
Gençlik ve Spor Bakanlığının ve Belediyelerin bölgelerde kurmuş olduğu aletli
spor alanları bulunuyor. Bu, insanlarımız için çok güzel bir olay. Yetkilileri
bu gibi spor alanları kurdukları için bir spor adamı olarak kutluyorum. Ancak burada
da dikkat edilmesi gereken bir husus: Bu alanlara giden insanlarımızın bir
çoğunun sporla ilişkisi yok. Genellikle amaç sağlıklı yaşam, formlarını
korumak veya kilo vermek oluyor. Buraya gelen insanlarımızın herhangi bir spor
sakatlığı yaşamaması için, yetkililerin aletleri tanıtıcı, insan vücudunun
hangi bölgesini çalıştırdığını, ne işe yaradığını ve hangi tür sorunu olan
insanların o aletle çalışmayacağı konusunda bildiriler hazırlayıp asması
gerekiyor.
Sağlıklı
yaşam için insanlarımızı spora yöneltelim. Bunun için elimizden neler
geliyorsa, devlet, federasyonlar ve spor adamları olarak elimizi taşın altına
koyalım. Ancak bunu yaparken de en doğrusunu, en sağlıklısını sistemli bir
şekilde yapmalıyız...
“Dünyada yeteneksiz insan yoktur. Sadece iyi
eğitilmemiş ve iyi yönlendirilmemiş insanlar vardır.” Angle Peartri
Saygı ve basketbolla
kalın.
Tahir Soyer
26/06/2012
Tahir Soyer
26/06/2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder