15 Nisan 2015 Çarşamba

Veli toplantısı!

          Hepimiz öğrencilik yıllarımızda veli toplantısından korkuyorduk. Aldığımız ders notlarından veya öğretmenlerimiz ailelerimize, hakkımızda neler söyleyecek diye evde, okulda bekliyorduk. Geçenlerde bir sporcu kızımın sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı “veli toplantısı > tüm korkulardan.” gibi bu olay bizim dönemimizde de en büyük korku kaynağı olarak karşımıza çıkıyordu.
          Bugünlerde okul çağında olan sporcularla çalışan biz antrenörlerin de, veli toplantısı korkusu oluyor.  Çünkü veli toplantısı günlerine yakın veya o günden sonra, notlarını gizleyen öğrenci sporcularımız, gerçek ortaya çıkınca aileler tarafından bir takım yasaklara uğruyor. Bu yasaklarda geçmişten günümüze en başta maalesef spora uygulanıyor.
          Hayatı boyunca spor yapmayan, sporu sadece televizyondan izleyen veya bir kulübün taraftarı olan aileler, çocuklarının spor sayesinde belli başlı özellikleri kazanabileceğini düşünemiyor. Doktorların yönlendirmesiyle çocuklarının fiziksel sorunlarının (şişmanlık, obezite, hareketsizlik, düztabanlık vs.) düzelmesine yardımcı olması adına spora gönderiyor.
          Toplum olarak bizler yaşadığımız psikolojik sorunlarımız olsa bile psikoloğa gitmenin, diğer insanlar ne diyecek diye yanlış olacağını düşünüyoruz. Günümüzde bu tabu biraz yıkılsa da, bu şekilde yetişen bir toplumun bireyleri de çocuklarını psikoloğa götürüp onun vereceği tedavi yöntemleri arasında olabilen, spora yönlendirmesi maalesef olamıyor. Yıllarca gördüğüm ender psikolojik olay “Hiperaktif” çocukların, aileler tarafından spora gönderilmesi ve spor sayesinde düzelebileceği inancı oldu.
          Sevgili gençlerimiz, eğitim, hayatımızda hedeflerimize ulaşmamız için gerekli en temel etkendir. Eğitimi, sadece okul olarak düşünmeniz sizi yanılgıya düşürüyor. Okul, kendimizi geliştirmek için gerekli, temel ve hayata başlama yoludur. Eğitim, hayatımızın her anında hangi meslek sahibi olursak olalım, hayatımız boyunca eğitimden vazgeçemeyiz. Mesleğimizi geliştirmek, kendimizi o meslek dalında daha üst düzeye taşımak için eğitime devam ediyoruz. Eğitim ilk olarak okulda başladığına göre bunu yapmamız gerekiyor. Bu yüzden derslerimize önem verip çalışmalıyız. Aileler sizlerin mutluluğu için her şeyi yapmaya hazırdır.
          Sizi en çok ne mutlu ediyorsa onu yapmanızı öneriyorum. Eğitiminize devam etmelisiniz bu değişmiyor, fakat okul devam ediyorken, en çok ne yapmak istiyorsanız onu yapmaya daha fazla önem gösteriniz. Daha önce söylemiş olduğum bu sözü bir kez daha düşünün. “İnsanın X, Y ve Z’leri hep birlikte olmamalı, Ya A’sı, ya B’si ya da C’si olmalı. Her şeye birlikte tapılmıyor.” Yani okul devam ederken birçok aktiviteye değil en sevdiğinize yönlenin. Eğer hepsini eğitiminiz ile birlikte yapabiliyorsanız sizleri kutluyorum.
          Devletin spor politikasının içerisine ailelerin spora bakış açısının değişmesi adına birşeyler yapması gerekiyor. Toplantılarla, sunumlarla bunu topluma anlatması, sporun öcü olarak görülmemesi adına yapılması gerekenlerin başında geliyor. Spora bakış açısı aileler ve toplum tarafından değişim gösteriyor olsa da, spor sayesinde sıkıntı çektiğimiz birçok alanda değişim kaçınılmaz oluyor.
          Bunun olabileceğini düşünmek şu anda hayalcilik bunu biliyorum. Devletimizin spor federasyonlarına ayırdığı bütçe ortada ve bunu bügünlerde herkes basından görebiliyor. Uzmanlarımız kendi branşlarına göre önerilerini sunuyorlar. Bizler de spor adamı olarak spor konusundaki önerilerimizi aktarmaya çalışıp, sporumuzu daha ileriye hep birlikte taşıyabiliriz diye düşünüyorum...            
“Spor eğitimini iyi alan gençlerimiz, okul eğitimlerinde de başarılı olacaktır.” Tahir Soyer

Saygı ve basketbolla kalın.

Tahir Soyer
06/12/2012***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder