Hepimiz öğrencilik yıllarımızda
veli toplantısından korkuyorduk. Aldığımız ders notlarından veya
öğretmenlerimiz ailelerimize, hakkımızda neler söyleyecek diye evde, okulda
bekliyorduk. Geçenlerde bir sporcu kızımın sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı
“veli toplantısı > tüm korkulardan.” gibi bu olay bizim dönemimizde de en
büyük korku kaynağı olarak karşımıza çıkıyordu.
Bugünlerde okul çağında olan
sporcularla çalışan biz antrenörlerin de, veli toplantısı korkusu oluyor. Çünkü veli toplantısı günlerine yakın veya o
günden sonra, notlarını gizleyen öğrenci sporcularımız, gerçek ortaya çıkınca
aileler tarafından bir takım yasaklara uğruyor. Bu yasaklarda geçmişten
günümüze en başta maalesef spora uygulanıyor.
Hayatı boyunca spor yapmayan, sporu
sadece televizyondan izleyen veya bir kulübün taraftarı olan aileler,
çocuklarının spor sayesinde belli başlı özellikleri kazanabileceğini
düşünemiyor. Doktorların yönlendirmesiyle çocuklarının fiziksel sorunlarının
(şişmanlık, obezite, hareketsizlik, düztabanlık vs.) düzelmesine yardımcı
olması adına spora gönderiyor.
Toplum olarak bizler yaşadığımız
psikolojik sorunlarımız olsa bile psikoloğa gitmenin, diğer insanlar ne diyecek
diye yanlış olacağını düşünüyoruz. Günümüzde bu tabu biraz yıkılsa da, bu
şekilde yetişen bir toplumun bireyleri de çocuklarını psikoloğa götürüp onun
vereceği tedavi yöntemleri arasında olabilen, spora yönlendirmesi maalesef
olamıyor. Yıllarca gördüğüm ender psikolojik olay “Hiperaktif” çocukların,
aileler tarafından spora gönderilmesi ve spor sayesinde düzelebileceği inancı
oldu.
Sevgili gençlerimiz, eğitim,
hayatımızda hedeflerimize ulaşmamız için gerekli en temel etkendir. Eğitimi,
sadece okul olarak düşünmeniz sizi yanılgıya düşürüyor. Okul, kendimizi
geliştirmek için gerekli, temel ve hayata başlama yoludur. Eğitim, hayatımızın
her anında hangi meslek sahibi olursak olalım, hayatımız boyunca eğitimden
vazgeçemeyiz. Mesleğimizi geliştirmek, kendimizi o meslek dalında daha üst
düzeye taşımak için eğitime devam ediyoruz. Eğitim ilk olarak okulda
başladığına göre bunu yapmamız gerekiyor. Bu yüzden derslerimize önem verip
çalışmalıyız. Aileler sizlerin mutluluğu için her şeyi yapmaya hazırdır.
Sizi en çok ne mutlu ediyorsa onu
yapmanızı öneriyorum. Eğitiminize devam etmelisiniz bu değişmiyor, fakat okul
devam ediyorken, en çok ne yapmak istiyorsanız onu yapmaya daha fazla önem
gösteriniz. Daha önce söylemiş olduğum bu sözü bir kez daha düşünün. “İnsanın
X, Y ve Z’leri hep birlikte olmamalı, Ya A’sı, ya B’si ya da C’si olmalı. Her
şeye birlikte tapılmıyor.” Yani okul devam ederken birçok aktiviteye değil en
sevdiğinize yönlenin. Eğer hepsini eğitiminiz ile birlikte yapabiliyorsanız
sizleri kutluyorum.
Devletin spor politikasının içerisine ailelerin spora bakış açısının
değişmesi adına birşeyler yapması gerekiyor. Toplantılarla, sunumlarla bunu
topluma anlatması, sporun öcü olarak görülmemesi adına yapılması gerekenlerin
başında geliyor. Spora bakış açısı aileler ve toplum tarafından değişim
gösteriyor olsa da, spor sayesinde sıkıntı çektiğimiz birçok alanda değişim
kaçınılmaz oluyor.
Bunun olabileceğini düşünmek şu anda
hayalcilik bunu biliyorum. Devletimizin spor federasyonlarına ayırdığı bütçe
ortada ve bunu bügünlerde herkes basından görebiliyor. Uzmanlarımız kendi
branşlarına göre önerilerini sunuyorlar. Bizler de spor adamı olarak spor
konusundaki önerilerimizi aktarmaya çalışıp, sporumuzu daha ileriye hep
birlikte taşıyabiliriz diye düşünüyorum...
“Spor eğitimini iyi
alan gençlerimiz, okul eğitimlerinde de başarılı olacaktır.” Tahir Soyer
Saygı ve basketbolla kalın.
Tahir Soyer
06/12/2012
06/12/2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder