Yıllar önce şu anda hatırlayamadığım bir web sitesinde bir
yazı okumuştum “Basketbolu Sevmek” başlıklı. O sitedeki yazar, savunduğu ve
unutmuş olduğu “Yüz sporcu yetiştireceğine, bir antrenör yetiştir! O da bir
antrenör yetiştirsin, onun yetiştirdiği antrenör de bir antrenör yetiştirsin.
Bu antrenörler de yüzlerce sporcu yetiştirsin”.
Türkiye
Basketbol Federasyonu Eğitim Kurulu Başkanı rahmetli Prof. Dr. Yaşar Sevim ve
ekibi KKTC Basketbol Federasyonunun iyi ilişkileri sayesinde KKTC’de geçtiğimiz
yıllarda kurslar ve seminerler düzenlenmişti. O yıllarda kurs ve seminerlerdeki
eğitimciler hep ilk önce antrenörlerin yetiştirilmesi gerektiğini
söylüyorlardı.
2010 yılında
ülke basketboluna fayda sağlamak adına Türkiye’nin basketbol duayenlerinden
olan Çetin Yılmaz hocamızı “cennet” adamıza Basketbol Okulumuzun açılışına
davet etmiştim. Çetin Yılmaz hocamız da bu daveti emeğe saygı olarak görüp
kabul etmişti.
Çetin Yılmaz
hoca bana adamızda basketbol antrenörlüğü yapan hocalarla sohbet etmek
istediğini belirtmişti. Ben de Federasyon aracılığıyla, antrenör arkadaşları
biraraya getirmiştim. Uzun yıllar önce okuduğum o “Basketbolu Sevmek”
yazısındaki gibi sayın Çetin Yılmaz Hocam da söylemişti “Antrenör
yetiştirmelisiniz arkadaşlar” diye.
Yine ülke
basketboluna fayda sağlamak için, Türkiye’nin en önemli alt yapı
antrenörlerinden olan Cem Çağal Hocayı da ülkemize davet etmiştim. Cem Çağal Hocamız
da bizi kırmayıp basketbol için adamıza gelmişti. Buradan ayrıldığı zaman gidip
kendi kişisel web sayfasında, bizlerin çalışmalarını gördükten sonra, rahmetli
Prof. Dr. Yaşar Sevim ile kendilerinin buraya mesai harcamalarının sonucunda
kimlere faydalı olduklarını gördüğünü yazmıştı.
Ben de tüm bu
deneyimlerin etkisiyle yüzlerce oyuncu yetiştirip bilgimi aktarmama rağmen
görüşüm; antrenör yetiştirip onun da yüzlerce oyuncu ve bir antrenör
yetiştirmesiyle ülke sporuna daha fazla katkı sağlayacağımız yönünde olmuştur
ve kendi adıma üzerime düşen bu kararı uygulamaya koydum.
Yetiştirdiğimiz kişinin ileride iyi bir antrenör olmasını istiyorsak,
öncelikle basketbol geçmişine bakmamız gereklidir. Bu kişinin zaman kavramının
en az seviyede kısıtlı olmasını, basketbolu sevmesine ve içten bir şekilde
çalışıp çalışmadığına bakarız. Bu antrenör adayı arkadaşın taklitçi olmaması,
yenilikçi ve kendisini geliştirmesi gerekir. Son olarak da saygılı olması,
içten pazarlıklı olmaması, kulis yapan biri olmaması ve işini iyi yapan bir antrenörün
yanında 3-4 yıl sabırla beklemesi gerekir.
2010 kasım
ayından bu güne kadar olan süre içinde 3-4 yılımı genç antrenör adayı
arkadaşımın gelişimine katkı koymak için zaman harcamaya başladım. Kimdi bu
genç arkadaş ve neden O? Bu antrenör adayı genç arkadaşım Ahmet Şahinsoy. Neden
o sorusunu ise şu şekilde açıklamaya çalışayım. Daha önceden de antrenör
yetiştirmek için aday seçmiştim ama yanılmıştım. Yukarıda yazdığım tüm
özellikler de bu arkadaşta olduğu için
O'nu seçtim. Şimdiden tüm spor camiasına hayırlısı olsun.
HERKES
BÜYÜK BİR OYUNCU VEYA ANTRENÖR OLAMAZ. AMA BÜYÜK BİR ANTRENÖR VEYA OYUNCU
YETİŞTİREBİLİR.
Bu köşede önümüzdeki günlerde basketbol ile ilgili
yazılarımızla birlikte olacağız.
Saygı ve basketbolla kalın.
Tahir Soyer
01/02/2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder