14 Nisan 2015 Salı

Etik olmayan davranışlar ahlaki mi?

          Yaptığımız hareketlerin hangisinin ahlak yönünden doğru olup olmadığı ile ilgili sorulara değinen ve felsefenin bir dalı olan kavrama "Etik" deniliyor. Bir başka deyişle; Etik: İnsanların eylemlerinin, ahlaki değerlerimiz ve normlarımıza dayalı olarak iyi
veya kötü olarak değerlendirilmesidir. Ahlak ise kültürel değerler ve ideallerle ilgili doğru ve yanlışları ve bunlara uygun olarak nasıl davranılması gerektiğini belirliyor. Ayni zamanda geniş tabanlı ve nasıl davranılması gerektiğine ilişkin yazılı olmayan standartları da
içeriyor.
          Ülkemizde basketbol müsabakaları bu günlerde sadece minikler kategorisinde devam ediyor. Diğer kategorilerde mücadeleler yapılmış, klasmanlar sonuçlanmış ve şampiyonlar belirlenmiştir. Özelde basketbol, genelde tüm spor branşlarında mücadele eden tüm sporcu,
antrenör, spor kulübü ve kulüp yöneticilerini kutlar; "İnsan doğasının en derin ilkesi takdir edilmeye duyduğu iştahtır" cümlesini benimsemiş biri olarak şampiyonluk yaşayanlara da ayrıca takdirlerimi sunuyorum.
          Sporcular sezon sonu yorgunluğu atarken, antrenörler ve kulüp yöneticileri sezon sonu olmasına rağmen çalışmalarına devam ediyor. Herkes "Önümüzdeki sezon nasıl başarılı olurum?" diye düşünüyor, plan yapıyor. Kimileri takım kadrolarını güçlendirmeye çalışıyor, bir diğerleri takım kadrosunu koruma derdine düşüyor. Bu tüm dünyada değişik branşlarda
ülkelerin şartlarına göre yapılıyor. Spor bu yönüyle de takım taraftarlarına heyecan yaşatıyor.
          Bazı antrenörlerin ve yöneticilerin bu dönemlerde yaptığı bir takım etik olmayan davranışlarla karşılaşmak maalesef ülkemizde de yaşanıyor. Transfer dönemi gelmeden antrenör veya kulüp yöneticilerinin senelik planlamalarının içerisinde düşündükleri
oyuncularla görüşme yapması doğal olarak karşılanıyor. Ancak lig devam ederken, oyuncu maça çıkmak için hazırlanıyorken rakip antrenörün veya idarecilerinin "Bu sene bize gel, şampiyonluk yaşayalım" demesi ahlaki olmayan bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Hatta bu durum minikler veya küçükler liginde oynayan 11 ve 14 yaşlarındaki çocuklara
yapılıyorsa onların psikolojilerinde olumsuz izler bırakıyor. Ülkemizde basketbol  tam profesyonel anlamda yapılamadığından dolayı ciddi sıkıntılar yaşamaktayız. Ancak sıkıntılarımızı bu şekilde etik ve ahlaki olmayan durumlarla çözemeyiz.
          Oyuncular çeşitli nedenlerle takım değiştirmek isteyebiliyorlar. Özellikle bu durumları alt seviyelerde hep birlikte yaşamaktayız. Bizlere de bir çok oyuncu bizimle çalışmak istediklerini iletiyorlar. Bizler de oyunculara gidip ilk önce kulübü ile konuşmasını izin aldığı takdirde bizlerde o kulüp yöneticileri ile görüşüp eğer şartlarımız uygun olursa kendisini alabileceğimizi söylüyoruz. Oyuncuyu elinde bulunduran kulüp oyuncu için bizlerden karşılık olarak para, başka bir oyuncu ile takas veya kulüplerin ikili ilişkilerinden dolayı serbest şekilde bonservislerini verme olayları olabiliyor. Bunlar sporun içerisinde olması gerekenlerdir. Ancak özellikle alt yapılarda oynayan sporcuya bir kulüp para teklifinde bulunuyorsa ve kulübü ile anlaşma yoluna gidilmiyorsa sporcunun ailesi ile kulüp idarecileri karşı karşıya kalıp olumsuz olaylar ortaya çıkabiliyor. Bu olay da etik ve ahlaki olmayan bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
          Spor ahlakının sosyal ve ekonomik hatta politik ilişkilerin bütünü olup toplumsal değerlerin göstergesi olduğu biliniyor. Spor ahlakı; sporun içerisinde olan sporcu, antrenör ve yöneticilerin rakibine ve kendisine olan saygısının ifadesi ayni zamanda sportmenlik (fair play), sağlığa, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe, dostluğa dayanan insani değerlerdir.
          Spor müsabakaları adilane bir biçimde oynanmalı ve toplumsal değerlere saygılı olunmalıdır. Rakibe etik olmayacak şekilde zarar vermemek, rakibi oyunun bir ortağı olarak görmek ve saygılı olmak gerekir. Spor ahlakında toplumsal değerler inceleniyor. Sporun
kalitesini, sporun kendi kuralları da toplumun değer yargıları oluşturuyor. Sporun kuralları toplumsal değerlerin dışında düşünülemez.
          Çocuklara ve gençlere ahlaklı olmayı öğreten biz antrenörler ve yöneticilerin, kazanma hırsımızı bırakıp ahlaklı olmayı ve etik kurallarına uymamız gerekiyor. Sizce yanılıyor muyum?
             
“Bir milletin ahlakı dişleri gibidir Çürüdüğü nisbette acısını hisseder Bernard Shaw               


Saygı ve basketbolla kalın.

Tahir Soyer
20/06/2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder