Bildiğiniz üzere köşe
yazılarım her hafta Cuma günleri yayınlanıyor. Yazıları da genelde Çarşamba
gecesi veya Perşembe günü yazıyorum. Haftanın 6 günü hele de bu sıcaklarda antrenman
yapmış olduğumdan yorgun olabiliyor ve gece olduğu zaman üzerime yorgunluk
çöküp yazamayabiliyorum. Bu hafta da Çarşamba gecesi çok yorgun, Perşembe günü
ise zamanım olmadığından yazı için çok zorlandım. Hangi konuda yazacağımı da
daha önce belirlemediğim için bir türlü konsantre olamadım. Tam da konsantre
olamıyorum derken bu konuyu sizlerle paylaşmak fikri aklıma geldi.
Konsantrasyon,
bütün dikkatin bir noktaya toplanması, bütün öğrenme mekanizmalarının aynı
noktaya yönlendirilmesi, bütün alıcıların öğrenmeye hazır hale getirilerek
algının en yüksek performansına ulaşmasıdır. Dikkati kuvvetlendirmek, ilgisizliği yenmek,
fiziksel ve ruhsal kuvvetlere hakim olmak için dışarıdan gelen uyaranlardan
kendini tecrit etme sanatı olarak tanımlayabileceğimiz konsantrasyon, ruhun tek
bir şey ya
da fikir üzerine bütün dikkatini vermesi olarak açıklanıyor. Kısaca konsantrasyon, bir konuya zihinsel
olarak belli bir süre odaklanabilmektir de diyebiliriz.
Konsantrasyon süresi, kişiden kişiye değişebildiği gibi, aynı kişide
konu ve yapılan işe göre de değişiklik gösterebiliyor. Genellikle sevdiğiniz,
merak ettiğiniz, önemsediğiniz ve yapabildiğiniz işlere daha uzun süre
konsantre olabiliyorsunuz. Dış görünüşü itibarıyla sanki dikkat alanı daralmış
gibidir. İç görünüşte ise, zihin gücünün aynı noktaya çevrilmesine dayanıyor.
Hepinizin bildiği gibi
konsantrasyon ne iş yaparsak yapalım tüm dikkatimizi yaptığımız faaliyete
odaklayabilme yetisidir. Konsantre olduğumuz vakitler şimdiki zamanı en çok
yaşadığımızı hatta o an ile bir olduğumuz anlardır. Her konuda olduğu gibi
sporda da konsantre olduğumuz an daha iyi performans sergilediğimizin farkında
dahi olmayız. Araştırmalar, konsantre olabilmenin bir beceri olduğunu ve
öğrenilebileceğini ortaya koymuştur.Spor psikologları, sporcuların kendi performansları üzerine dikkatlerini topladığı vakit beyin içerisinde çeşitli fizyolojik değişimlerin olduğunu göstermişlerdir. İyi performans gösteren sporcular, performans sırasında beyin dalgalarını sakinleştirmeyi öğrenen kişilerdir. Bu başarılı sporcular tamamen yaptıkları işe adapte olup o işle bütünleşiyorlar. Bununla birlikte zihinsel olarak da rahatlamayı bilen, aynı zamanda nelerin olup bittiğine dair hazır olma durumlarını da yitirmeyen bireylerdir.
Antrenman veya müsabaka halindeki sporcuların beyin dalgalarını inceleyen araştırmacılar, hemen performans öncesinde zihinsel rahatlama periyodu olduğunu tespit etmişlerdir. Sporcu aktif halini sürdürürken dahi bu zihinsel rahatlama gerçekleşiyor. Peki bu durum nasıl gerçekleşebiliyor? İlk önce düşüneceğiniz şeyi seçmenizde kontrol sahibi olmanız gerekiyor. Zihninizden düşünceler geçerken dikkatinizi toplamak neredeyse imkansız oluyor. Eğer bu düşünceleriniz olumsuz ve sizi başarısızlığa götürecek şekilde ise, konsantrasyonunuzu da olumsuz şekilde etkiliyor.
Kendinize antrenman ve maça başlamadan önce olumsuz sorular sorarak bu düşünce içerisine girmemeniz gerekiyor. Zihni ve düşünce kontrolünü kazanmak adına bu olumsuz düşünceleri yakaladığımız anda onlara "dur" dememiz, içsel diyaloğu olumlu hale çevirmemiz, başarılı olmak adına karşımıza çıkıyor. Zihninizi sakinleştirmeniz beraberinde farkındalığı, dikkati ve konsantrasyonu da getiriyor. Eğer tüm sakinliğimizi toplayabilirsek o günkü performansımızın da üst düzeyde olacağı kaçınılmazdır.
Performansınızı en yüksek düzeyde etkileyen konsantrasyonu sağlamak adına araştırdığım bazı önerileri de sizlere aktarmak istiyorum. Fiziksel olarak aktif olun. Aktif olma süreci beraberinde sağlık, zindelik ve enerji getiriyor ve konsantrasyonu artırıyor. Yeniliklere açık olun, yeni şeyler öğrenin. Yeni şeyler denemeye ve öğrenmeye çalışmamız, beyninizi de aktif hale getiriyor. Uyaran ne olursa olsun önemli şeylere odaklanma farkındalığınızı artıracaktır. Yeni hedefler koyun. Performansınızı geliştirmek için yeni yollar arayın. Hedeflerinizin belirgin, ölçülebilir, gerçekçi ve size uygun olmasına dikkat edin. Endişe-düşünce zamanı ayırın. Konsantrasyon esnasında karşılaştığınız ve sizi bölen düşünce veya endişeleri incelemek üzere kendinize günlük zamanlar ayırın. Ara verin. Sınırlarınızı zorlamak konsantrasyon seviyenizi de artıracaktır ama aşırı çalışmak ve zihni yormak beraberinde psikolojik yıpranmayı getirecektir. Kısa molalar verin. Çeşitliliğe önem verin.
Konsantrasyonunuzu ve buna bağlı olarak performansınızı etkileyen en önemli konu ise olumsuz düşünceler ile çözülemeyen problemlerdir. Aklınız size uymayarak sürekli bir şekilde olumsuz düşünceleri ve problemleri aklınıza getirebiliyor. Bunu sadece sizin belirlediğiniz zaman dilimleri içinde bu sorunu çözmek için uğraşmanız, hakimiyetin sizde olduğunu daha belirgin bir şekilde hissettirecektir...
“Konsantrasyon,
bezginlik duymadan fiziki ve zihni enerjiyi tek bir noktaya sürekli uygulama
yeteneğidir.” Thomas Edison
Saygı ve basketbolla kalın.
Tahir Soyer
15/08/2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder