Geçtiğimiz hafta
Türkiye Basketbol Federasyonu Eğitim Kurulunun düzenlemiş olduğu Uluslararası
Antrenör Gelişim Seminerine katıldık. 8. kez düzenlenen seminerin 5.sine katılmanın
mutluluğunu yaşadım. Kişilerin mesleki veya başka konularla alakalı dünyadaki
gelişmeleri takip etmesi ve değişimlere ayak uydurması gerekiyor. Eğitim seminerlerindeki gözlemlerimi ve kendi adıma
yıllarca katıldığım seminerlerden öğrendiğim birkaç konuyu da bu fırsatla
sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yıllardır Türkiye Basketbol
Federasyonu Eğitim Kurulunun düzenlemiş olduğu gerek uluslararası veya normal
gelişim seminerlerine katılıyorum. Genel hatlarıyla baktığımda TBF Eğitim
Kurulu bu konuda oldukça başarılı oluyor. Seçilen konuların güncel olması,
sunum yapması için davet edilen antrenörlerin konularında uzman olması
seminerlerin amacına ulaşmasını sağlıyor.
Antrenörlüğe başlarken takımı
oluşturduğumuzda hepimizin bir oyun anlayışı yani felsefemiz oluyor. Bir
felsefeye sahip değilsek hedeflerimize ulaşma yolunda ciddi sıkıntılar
yaşayacağımızı bilmemiz gerekiyor. Felsefemiz oluşurken de bunun uzun yıllar
süreceğini ve tecrübe kazandıkça temelde olmasa da, bazı detaylarda değişim gösterebileceğini
biliyoruz. Benim temas etmek istediğim esas nokta şu ki; ister mesleğe yeni
başlayalım veya çok uzun yıllar mesleğin içinde bulunalım edindiğimiz
tecrübelerden daha da ilerisini öğrenmemiz kendimizi sürekli geliştirmemiz
gerekiyor. Bu noktada da seminerler bunun için çok önemli bir yer tutuyor.
Eğitim seminerlerinde düştüğümüz
hataların başında, “bildiğimiz konular aktarılıyor” diyerek semineri dinlemeden
dışarı kaçmayı düşünüp bundan yakınarak, bir şey elde edemediğimizden
bahsediyoruz. Orada bulunan antrenörlerin her biri yıllarca içinde bulundukları
meslekte kendi tecrübelerini bizlere aktarıyor. Bazen bir cümle veya tek bir
kelime bile bize birçok şeyi düzeltmemizde, bakış açımızda değişime sebep
oluyor. Tıpkı Mick Smith’in denge ile ilgili söylediği söz gibi.
Bir vesileyle Çetin Yılmaz Hocam
antrenmanımı izlemişti. Orada söylediği “Hocam çok güzel bir drill bunu bende
kullanacağım. Ancak fabrikayı daha fazla çalıştırmalısın” cümlesi antrenörlük
yaşamımda bazı şeylerin değişmesine yeterli olmuştu. Bu ve buna benzer birçok
olay hepimizin başından geçebiliyor. Bu bir eğitim seminerinde veya kişisel bir
karşılaşmada olabiliyor. Bu yüzden bilgilerimiz ve deneyimlerimiz konusunda
sürekli gelişebileceğimizi, birikimlerin hiçbir zaman yeterli olmayacağını
unutmamamız gerekiyor.
Antrenörlüğe yeni veya kısa süre önce
başlayan genç arkadaşlarımızın da eğitim seminerlerinden epey bir bilgi ile
donanarak döndüğünü, mesleğe bakış açılarının ve vizyonlarının epey bir
değiştiğini gözlemliyorum. Bu noktada genç arkadaşlarımızın dikkat etmesi
gereken konu ise asla taklitçiliğe kaçmamaları ve oralarda gösterilen tüm
drilleri değil, sadece kendi felsefelerine uygun drilleri alıp değiştirip
kullanmaları gerektiğidir. Burada bir veya birkaç eğitimciden etkilenip bende
tüm antrenmanlarımı bu şekilde planlamalıyım dememeli ve yine kendi felsefesine
göre plan yapmalı diye öneriyorum.
Eğitim, yaşamımızın vazgeçilmez
parçası ve meslek yaşantımız için çok önemli. Eğitim anlık gelişmelerin takip edilmesi
ve değişimlere ayak uydurulması anlamını taşıyor. Bunun için eğitim
seminerlerine gidip kendimizi geliştirmeliyiz…
“Öğrenmek amacıyla
bakmazsanız öğrenemezsiniz.” Gellius
Saygı ve basketbolla
kalın.
Tahir Soyer
05/07/2012
Tahir Soyer
05/07/2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder